MENÜ
Ankara 27°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Darbecilik: Zamanı geçmiş bir meslek
Vedat Bilgin
YAZARLAR
5 Nisan 2021 Pazartesi

Darbecilik: Zamanı geçmiş bir meslek

Darbecilik zamanı geçmiş bir meslektir; evet, yakın zamanlara kadar böyle bir meslekten bahsetmek işi abartmak değil, bir gerçeği işaret etmek demekti. Çünkü orduda sürekli cunta faaliyeti içinde bulunan, bundan iktidar üretmek isteyen yapılar mevcuttu. Bunların varlığını dayandırdıkları iki temelden bahsedilebilir: Biri ideolojik olarak militarizmin zehirlediği hastalıklı hale getirdiği zihniyet dünyası; diğeri ise, NATO karargahı üzerinden belirlenip CIA tarafından bir şekilde irtibat kurulup harekete geçirilebilecek unsurların sürekli kullanıma açık tutulması ile ilgilidir. Türkiye'deki darbelerin, moda tabirle şifresi bu iki darbe mekaniğinde saklıdır.

Bir gece yarısı bildiri vermek Türkiye'nin, sözüm ona 'Montrö anlaşmasını savunma görünümünde' sivil demokratik kurumlarını tehdit etmeye kalkmak, bu bağlamda ne anlama gelebilir! Bir defa önce buradaki cehaleti tespit etmek lazımdır: Montrö Türk devletinin imza koyduğu bir sözleşmedir ve devletin hukukundadır. Onu delmeye kalkanlarla, Lozan'da kazanılan hukuka saldıranlarla Türk devletinin meşru kurumları Devlet Başkanı, Meclis'i, hükümeti mücadele ederken siz nerede durduğunuzun farkında mısınız?

 

MUHTIRACILAR

Bu bildiriye imza atanların birçoğunun siyasi olarak ne yaptıklarının farkında olmayacak kadar siyasetten, siyaset teorisinden bir şey anlamadığını, demokratik değerlere uzak olduğunu görmek zor değildir; bununla beraber bu muhtırayı organize edenlerin cehaletleri yanında kötü niyetli olduklarını söylemeye dahi gerek bulunmamaktadır. Çünkü onalar, tam da Akdeniz'de, Ege'de, Boğazlar'da suların ısındığı bir dönemde, ABD'nin Karadeniz'e açılımı zorladığı bir zamanda devlete muhtıra vermeleri lafzi olarak ne söylerlerse söylesinler meşru demokratik sisteme yönelik bir istikrarsızlaştırma girişimi, Türkiye'yi yönetilemez bir hale getirme arayışıdır.

Türkiye'nin Batı ittifakına girişinden sonra devlet mekanizması içinde adım adım ele geçirilen bazı odakların 15 Temmuz'da açığa çıkanları unutulmamışken, Deniz Kuvvetleri'nde FETÖ yapılanmasının buralara yerleşmesine karşı görevdeyken yıllarca sessiz kalmış emekli askerlerin, şimdi ülkenin uluslararası sistemde yürüttüğü bağımsızlıkçı politika karşısında tavır takınmaları, açıkça Türkiye karşıtı bir girişimdir.

NEDEN GEÇ KALDINIZ!

Efendiler siz kimin yanındasınız; sakın Atatürk'e sığınmaya kalkışmayın; çünkü bu eyleminiz onun bağımsızlıkçı siyasetine karşı Türkiye'nin mücadele ettiği Batı sisteminin yanında olduğunuzu ortaya koymaktadır.

İşin ilginç tarafı bu bildiriyi organize edenlerin Türkiye'nin bugün hangi aşamaya geldiğini dahi kavrayamamış olmalarıdır. Bugünkü Türkiye öyle bir bildiri yazıp, muhtıra verilecek bir ülke olmaktan çıkmış bir ülkedir. Burada doğrudan CIA'ya bağlı bir faşizan cemaat cuntasının kalkıştığı darbe ezilmiştir; burada, Ankara'da darbe yapılırken susan, kaderine rıza gösteren bir millet yoktur, doğrudan Meclis'ine, Cumhurbaşkanı'na, hükümetine kısaca demokrasisine sahip çıkan bir millet vardır. Onun için darbe heveslileri, onların peşine takılanlar, bildiri yazanlar ya da imzalayanlar, demokrasi düşmanı hastalıklı zihni yapınız, sizin davranışlarınızı zehirleyebilir fakat buradan bir yere varmanız mümkün değildir. Haddinizi bilin.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi