MENÜ
Ankara 27°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Terörün siyasi ayağı
Vedat Bilgin
YAZARLAR
29 Mart 2021 Pazartesi

Terörün siyasi ayağı

Terörle mücadele yeni bir aşamadadır; artık Güneydoğu'nun ne mezralarında, köylerinde ne de şehirlerinde halkı zorla, şiddetle baskı altına alıp gütmeye kalkan, çocuklarını kaçıran, bunu sözüm ona parti merkezlerinden, belediyelerden örgütleyen eli silahlı çete kol gezmektedir.

Bunun için Diyarbakır anaları başta olmak üzere bölgenin anaları kızlarını dağa çıkaran katillerin karşısına dikilmişlerdir. 'Bu ülkenin Kürtleri sahipsiz değildir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bizim devletimizdir' diyerek canilerin yüzüne karşı 'sizin kimin adamı olduğunuz artık biliyoruz, çocuklarımızı ABD'nin kiralık adamı yapamazsınız' diyerek haykırmaktadırlar. Terörün siyasi ayağının unsurları utanmazca bu analara karşı sözde zafer işareti yaparken, CIA'nın silahlandırdığı bir yapıya hizmet etmenin arsızlığı ile yürürken bile adeta korkudan bacakları titremektedir; çünkü artık bu oyunun sonun geldiğini, halkın cesaretini görmektedirler.

HALK AYAKTA

Terörün, bu ülkeye nelere mal olduğu hesaplanacak bir konu değildir; çünkü meselenin insani boyutu, kaybettiğimiz değerlerin, anaların gözyaşının hiçbir ölçüsü olamaz. Bugün teröre karşı verilen mücadelede elde edilen başarı, PKK terör örgütüne tarihi boyunca yaşamadığı bir çöküşü ve bozgun psikolojisini yaşatmaktadır, üstelik bu olay PKK/PYD terör örgütünün doğrudan açıkça ABD tarafından silahlandırılıp, evet düpedüz dolarla maaşa bağlandığı kiralık bir vekâlet gücü olarak beslendiği bir dönemde gerçekleşmektedir.

Bunun birkaç sebebi vardır: İlki, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, devletin NATO veya başka bağlantılar üzerinden kurulan vesayet ilişkisini tasfiye etmesi, 15 Temmuz'dan sonra başta GLADYO olmak üzere örgütlü ve bireysel elemanları etkisiz hale getirmesiyle ilgilidir. İkincisi, devlet içindeki bütün kurumsal yapıların aynı doğrultuda meseleye bakması, mücadeledeki kararlılık ve bunu gece gündüz demeden sürdüren İçişleri Bakanı Süleyman Bey'in aldığı sorumluluk; üçüncüsü ise, Türkiye'nin demokratikleşme yönünde attığı adımlar, gerçekleştirdiği siyasi reformlarla birlikte sosyal ve ekonomik bakımdan, ülkenin bölgesel gelişme konusunda gerçekleştirdiği entegrasyon ve halkın terörle mücadelede devletin yanında yer almış olmasıdır.

OYUN BİTTİ

Terör olayının neden bu kadar yıl uzamış olduğunun cevabını, sıraladığımız başarı sebeplerinin tersinde bulabilirsiniz fakat bunlara Türkiye kamuoyunda medyada hakim durumda olan resmi aydınların tavrının ve sosyal psikolojilerinin payını ilave etmek gerekir. Terör örgütü çizgisindeki o partilerin söylemlerine açık bu yarı resmi aydınlar cemaatinin temel problemi, entelektüel düzeyde demokratik değerleri içselleştirememiş olmaktan dolayı, terörle düşünsel hesaplaşma yapacak ahlaki tutuma sahip olmayışıdır.

Bunu kendilerini sol diye kabul edenler kadar, liberal ya da başka sıfatlarla anılanlarda da görmek zor değildir. Bunların bazıları teröre 'Batı bize ne der' diyerek; bazıları da bu sürüden/cemaatten kopmaya cesaretleri edemedikleri için tavır alamamışlardır. Onların yapamadığını Diyarbakır anaları yapmıştır; şimdi sıra 'Hukuk Devletinin' terörün siyasi ayağını kırmasındadır.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi