MENÜ
Ankara 17°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sosyal devlet ve halkın psikolojisi
Vedat Bilgin
YAZARLAR
13 Nisan 2020 Pazartesi

Sosyal devlet ve halkın psikolojisi

Salgın sürecinde bütün ülkelerin karşı karşıya olduğu temel sorun, virüsü yenecek sağlık tedbirlerinin etkinliğidir. Herkes haklı olarak ‘bu beladan nasıl kurtuluruz’ diye endişeyle sağlık sisteminin salgını durdurmasını, bu hastalığı/salgını yenmesini beklemektedir.

Bu haklı endişe ve tedirginliklerin sebebi, dünyanın en gelişmiş ülkeleri sayılan ABD başta olmak üzere Avrupa ülkelerinden gelen binlerce insanın ölüm haberlerinin televizyon ekranlarından izlenmesi ve sağlık sitemlerinin yetersizliğini gösteren manzaralardır. Bu görüntülerin insanlarda korku ve panik yaratmasını anlamak lazımdır fakat daha önemlisi insanların devletlerine duyduğu güven duygusunun tahrip olmasıdır ki bunun kaçınılmaz sonucu insanların öz güven kaybına yol açmasıdır. Bu durum, insanları duygusal çöküşe sürükleyerek, toplumsal moral yitimine yol açarak, salgına karşı mücadeleyi zayıflatacak, zaafa uğratacaktır.

PARÇALANMIŞ SOSYALİTE

Bugün ABD, İtalya, İspanya başta olmak üzere, birçok yerde buna benzer durumlarla karşılaşıldığına dikkat ederek işin, toplumsal psikolojisini, manevi boyutunu, bireysel direnci güçlü kılacak toplumsal güven duygusunu ve bireylerin özgüvenini tahkim edecek bir yaklaşımı sürdürme zamanıdır. Aksi takdirde devletlerin, sağlık sistemlerinin mücadelesi daha da zorlaşarak, süreç yönetimi daha da zorlaşabilecektir.

Bu sorunun ağırlaşma eğilimi görülen ülkelerde sağlık sistemlerinin yetersizlikleri, toplum ve devlet arasında mekanizmaların güven üretme kabiliyetlerinde ortaya çıkan zaafların yanı sıra, toplumsal psikolojilerinde görülen sorunların, dayanışma mekanizmalarının zayıflamış olmasının bireylerin güçsüzleşmesi gibi sorunların payını da düşünmek gerekmektedir. Bu problemlerin yaşanmasının daha derin sebepleri Batı kültürünün katmanlarında yer alan nedenlerini ayrıca tartışmak gerekir, fakat neo-liberal politikaların toplumu ‘yalnız kalabalıklara’, bireyi parçalanmışlığa götüren etkilerini mutlaka irdelemek gerekir.

DEVLET VE ÖZGÜVEN

Türkiye’nin salgın sürecinde ortaya koyduğu dinamik tavrın iki önemli kaynağı bulunmaktadır. Devletin sağlık sistemini bütün alt sektörleriyle birlikte güçlü kılacak şekilde geliştirmiş olmasını artık vurgulamaya dahi gerek yoktur, fakat toplumun devletin başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Sağlık, İç İşleri, Ekonomi, Sosyal Politikalar Bakanlıklarıyla bir bütün olarak sorunu yönettiğini hissetmesinin yarattığı devlete güven duygusunun, sosyal psikolojiyi ve öz güven duygusunu güçlendirdiğini görmek lazımdır.

Devletin 4,5 % milyon aileyi doğrudan ekonomik olarak desteklemesi, iş yerlerini kapamak zorunda kalan işletmelerin ekonomik varlıklarını sürdürmelerini mümkün kılacak başta kredi olmak üzere destekler verilmesi, ücretsiz izne çıkarılan bütün işçilerin ücret politikası kapsamına alınması çok önemlidir. Bakanlığın çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeleri, Kısa Çalışma Ödeneğinin devreye sokulması, yoksul ailelere doğrudan parasal ve ayni yardımın yapılması, emeklilere verilen maddi destek gibi sayılamayacak koruyucu hizmetlerin sunulması, bahsettiğimiz toplumun devlete güven duygusunu pekiştiren olaylardır. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi