MENÜ
Ankara 24°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ayranımız Kabarırken
Metin BOŞNAK
YAZARLAR
13 Mayıs 2013 Pazartesi

Ayranımız Kabarırken

Bizim berber Sedat, ülke gündemine ait ne varsa hepsini bilir.
Müşterileri arasında her türden insan var.
Herkes kendi açısından tıraşını yapar.
O dinler ve gelen gazetelerden okuduklarını onlarla paylaşır.
Her İstanbul dönüşümde birinci gün ona uğrarım.
O bana olan biteni özetler…
Akil insanlar konusunda bazı endişeleri var.
Lale Mansur’u pek hazzettiğini sanmıyorum.
Kadir İnanır konusunda da bazı tereddütleri var.
Yok, mesele onun oyunculuğu değil.
Sinirlenince, Sedat da kaşlarını Kadir İnanır gibi çatıyor.
Hatta konuşurken, onun “motive etme” amacıyla yazdığı kısa mesajları hatırladı, celallendi birden.
Aynı isteklendirme gücünün millete ne kadar etki edeceğini tam kestiremiyor.
Ama Sedat’a göre, bu çözüm süreci iyi gidiyor.
“Artık araya yabancıları sokmadan konuşmaya başladık,” diyor.
Reyhanlı’daki saldırı konusunda ise yabancı istihbaratların olduğunu söylüyor.
Dediğine bakılırsa, daha önce aynı odaklar Kırıkkale ve Afyon’daki cephaneleri de patlatmışlar.
Der ki, bu İngiltere yeniden tarihe dönmek istermiş.
O nedenle enerji kaynaklarını, İsrail’i de kullanarak elinde tutmak istermiş.
Dahası bu planlar şimdinin değilmiş.
Osmanlı’nın başının en büyük belası Birleşik Krallık olmuş…

Ancak ayran konusunda Sedat’ın da ayranı biraz kabarmış.
“Abi yav!” dedi “Kadir İnanır milli içkiden içerek mi kafa buluyor?
Yerli Malı Haftası yerine, yerli içkileri tanıtım günlerine de çıkacaklar mı?
Sonrasında ayranın köpüğünün neyi örttüğünü anlatmaya çalıştı.
Gündemde öne çıkan neyse, gündemin en iyi örteni oymuş.

Peki, gündem nedir?
Malumunuz TEKEL'in içki bölümü de satıldı.
Vaktiyle ağırlıklı olarak Fransızların elinde olan Reji İdaresi devletleştirilmiş milli marka TEKEL olmuştu.
Yani aslında İstiklal Savaşından sonra başka istiklal savaşları devam etmişti.
TC’nin başarılarından biri de kendi içinde ve kendisini koloni ekim ve üretim alanı gibi kullanan Reji İdaresinden kurtulmak olmuştu.
Sonra TEKEL satıldı ucuz rakamlara, alanlar da kısa süre içinde on katına başkasına sattılar.
Yoksa yanlış mı biliyorum?

Neyse…
Efkârlanınca herzelerim geldi aklıma…
Sultanlarımızın ne içtiğini tam olarak bilen var mı?
Bana sorarsanız, Yunanistan'la konfederasyon olmalı.
Bu Avrupa'dan Yunanlara hayır gelmez.
Belki Yunan ayranı ithal etmeye başlarız o zaman.
Ayranın hikmetlerine dair hadisler henüz çıkmadı.
Bir sonraki on yılda AB'ye çift yoldan gideceğiz.
Üye olmak için değil, mal satmak için...
Siyasetten ve hamasetten Hakka sığınmak lazım.

Büyük Britanya'dan başka "Büyük" olarak anılan başka ülke var mı?
Şimdi düşünüyorum Çin’de bizim dönercilerin ve hamamcıların olduğunu da...
Çin'i alt üst etmek için İstanbul'dan 100 bin sürücüyü Çine ihraç etmek yeterli.
Sivas’ta Sürücüler Cemiyetinin binasında bir yazı vardı: " Türk Şoförü en asil duyguların insanıdır. İmza: Mustafa Kemal Atatürk."
Çin Britanya'nın da bir kopyasını yapıp İrlanda'ya verse ne olur?
Çin'e Latin Alfabesini öğretme işini İngilizler yapsa mesela.
Taklit Çin'de bile olsa gidip alacaksın ya da bekleyip ithal edilince almak lazım.
Bence ABD'nin tüm okullarında Çince ana eğitim dili olmalı.
Bu Amerika’ya en az bir on sene kaybettirecektir.
Sonrasında Türkçe öğrenmeye eğilimleri artacaktır.
Ha bu arada çok dil bilene “polyglot,” iki dil bilene “bilingual,” tek bilene Amerikalı denirmiş.
Türkler dillerini en çok yurtdışında ve yabancı dilde eğitim alırken sever ve kullanırlar.
Bakın Öcalan da hep Türkçe konuşuyor!
Yakında Obama'nın Müslüman olduğu haberlerini bekliyorum.
Basketboldaki kadar gerçekçi bir atışı olacaktır, umarım.
Şimdi İsmet Özel'in "Amerikalı değil ve hiç olmayacağım!" demesinin hikmetini de anlamış oluyoruz.
Bütün mesele Büyük Ortadoğu Projesi ile başladı; sonra Büyük Türkiye Projesi olarak evirilecek...
Suriye’yi Türkiye’nin Vietnam’ı yapmak için uğraşan güçler var.
BU vesile ile belki NATO’nun devreye girmesi sağlanacak.
Belki de çözüm süreciyle eş zamanlı giden Suriye konusunu birbirine bağlamak hesapları var.
Bir ara Suriye konusunda Rusya-Türkiye-ABD anlaşır gibi olmuştu.
Türkiye Kafkaslarda Rusya’ya yardımcı olacak, Rusya da Esat’ın gitmesine göz yumacaktı.
Esat’ın İngiltere ile bağlarında bir sıkılaşma mı oldu acaba?
İran sonraki adımın kendisi olduğu bilinciyle, Suriye ve Maliki’yi ölene dek destekleyecek.
Bu arada İsrail sessizliğini bozarak, İngiltere lehine işlere girişti.
Hâsılı burası Ortadoğu ve her ittifak sabah-akşam değişebilir.
Bu bölgede renkler aynı bile olsa, tatlar ve tavırlar çok değişkendir.
Sabah rakı olursunuz, akşama ayran.
Artık kim kimi içer, onu da sakiler biliyor…
Ve sabah ezanını akşam ezanı makamında okuyorlar.
Fecr-i kazibi, fecr-i sadık sanan onca horoz var bölgede.
 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi