MENÜ
Ankara 18°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Türklerde kimlik sorunu neden yok?
Metin BOŞNAK
YAZARLAR
9 Nisan 2013 Salı

Türklerde kimlik sorunu neden yok?

Türkler kendi kimlikleriyle mutlu olduğundan, ayrıca açığa vurma zahmetine girmezler.
Bu durum bazen Türklerin kimliklerine sahip çıkmadığı tarzında anlaşılır.
Türkler kendi coğrafyasına kimlik dağıta geldi.
Avrupa kimliği, "anti-Türk" olarak şekillendi.
Avrupa kimliği, aynı zamanda “anti-İslam” olarak gelişti.
Bu muhalif kimlikleri Rönesans döneminde anti-Kilise olarak da yaşadı.
Bu nedenle Kilise’nin düzenlediği Haçlı Seferleri kendi varlığını devam ettirmek içindi.
Selçuklu ve Osmanlı’ya husumet üzerinden kendi içinde birlik çabaları oldu.
Osmanlı bir anlamda Avrupa'yı kendisini hedef tahtası yaparak birleştirdi.
Bu nedenle, Avrupa dillerinde, biri Müslüman olunca, “Türk oldu!” denildi.
Osmanlı sadece ihtişamlı olduğu zaman etrafına kimlik dağıtmadı.
Ölürken de alınan intikam sadece Türklerden değil, İslam’dan alınan intikam oldu.
Arap kimliği ise, "anti-Türk" olarak Cumhuriyet döneminde belirdi.
Türklerin temsil ettiği İslam’ın karşısına da ya bir tür sosyalizm ya da Vehhabilik, Bahailik konuldu.
Ergenlik döneminde baba ve anneye olan isyanlar ille de husumetten olmaz.
O nedenle ergenlik dönemleri bireyler olduğu kadar milletler için de geçerlidir.
Günümüze gelecek olursak…
Amerikalı deyince coğrafyadan öte, Amerigo Vespucci’ye intisap etmek demektir.
Kristof Kolomb Amerika kıtasını keşfetti, evet.
Ama adını koyacak kadar ise tanıyamamıştı.
Dahası, ondan önce Amerika’ya gelenler de olmuş, orada yerlileşmişlerdi.
Amerigo Vespucci ise, hem Amerika’ya geldi, hem de Kıtaya adını verdi.
Peki, "Türk Bayrağı"na Öcalan bile bir şey demiyor da, bazı "akil" sakillere ne oluyor anlamıyorum...
İngiliz’lerine ülkesinde İngiliz’den başkası yok mu?
Ya da Amerikalı kimdir?
Türkler gezdikleri coğrafyadaki milletlerle karıştılar.
Ama bunun Türk olmalarına halel getireceğine inanmadıklarından sorun yapmadılar.
Alfabeden tutun, mimariden devam edin, Türkler tarihte başka milletlerden etkiler de aldılar.
Hatta bazı Türk kavimleri din ya da dilini unutarak asimile oldular.
Ancak kurdukları devletlerde hep Devletin tarihsel zincirini hatırda tuttular.
Ve Avrupa, Orta doğu, Orta Asya tarihini anlamak Türkiye’siz mümkün değildir.
Türklerin tarih içinde karışmaları bir gerçek de, başkaları karışmadılar mı?
Hem hanedan hem halk olarak…
Ve aslında bu meseleye “saf ırk” hesabıyla bakınca asıl ırkçılık bu olmuyor mu?
Neden böyle ham tartışmalar yapılıyor, anlamak zor.
Türkler tarihte karışmış da başkaları karışmamış mı?
Mesela Kürtler ya da Araplar ya da Anglosaksonların standart insan tipi nedir?
Neden Türk deyince çeşitlilik akılda oluyor da, mesele anti-Türk olmak için saf Arap, Kürt vs. olabiliyor?
Bu kimlik ayrışmalarında biraz Rusların, ama en çok İngilizlerin rolü oldu.
Kürt Teali Cemiyeti’nin varlığı aslında İngiliz muhipliği aşılıyordu.
Bu muhiplik karşılığında Türk düşmanlığı pompalanıyordu.

Bazı "akil" insanları makul görmek mesela, akla zarar bir davranıştır.
Coğrafyaya kimlik vere vere bizde mi kimlik kalmadı?
Yoksa ergenlik sendromları bitince, oturup “akil” insanlar gibi hak kadar sorumlulukları da üstlenecek miyiz?
Kürtlerden çok onların adına konuşanların sorun olduğunu unutmamak da gerekli.
Ben bir Türk olarak, Kürtleri en beklentisiz şekilde severim.
Ancak sırf Kürt olduğu için kendini her hakka talip olup, sorumluluğu Türk’e yükleme çabasında olan ayrıdır.
Mesele köprü altından su bağışlamak değildir.
Su akar, biz bakarız bazen.
Ancak köprüyü yapanın kim olduğunu kimse unutmamalı!
 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi