MENÜ
Ankara 15°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Teknoloji kültürü olmadan olmaz!
Vedat Bilgin
YAZARLAR
12 Ekim 2020 Pazartesi

Teknoloji kültürü olmadan olmaz!

Bugün Türkiye’nin, bazı teknolojilerde, bazı sektörlerde dünyanın gelişmiş ülkeleriyle yarışması şaşırtıcı mıdır? Türkiye’de üretilen, şimdiden yerli bir endüstri haline gelen SİHA ve İHA’ların Azerbaycan ordusuna nasıl bir üstünlük kazandırdığı, işgalci Ermenistan’ı nasıl perişan ettiği ortadadır. Teknolojinin sadece savaş sanayiinde değil özellikle sivil sektörlerde de insanlığa nasıl hizmet edebileceğini ortaya koyan birçok örnek dikkate alınırsa, giderek teknolojinin etkisinin her alanda belirleyici olduğu, yeni bir ‘zamanın ruhundan’ bahsedebiliriz.

Daha düne kadar, savunma sanayiinde dışa bağımlılık oranı %80’lerin üstünde olan bir ülkenin, kısa sayılacak bir zamanda sıçrama yaparak durumu tersine çevirmesinde bu sektörde teknolojik yenilikleri üreten yerli firmaların ve yerli emeğin üretim gücünün gelişmesinin payı ve şüphesiz buna öncelik veren siyasal iradenin rolü vardır. Elbette ki bunlar yeterli değildir, yaklaşık yüz yıl ‘azgelişmiş ülke’ kategorisinde kalmış Türkiye’nin daha büyük teknolojik hamlelere girmesi, daha büyük atılımlar yapması gerekmektedir.

TEKNO-CEMAAT

Nasıl mı? Teknoloji meselesinin birçok boyutu bulunmaktadır; bunlar arasında teknolojiyi üretecek bilimsel alt yapının bulunması, üniversitelerin, bilimsel araştırma merkezlerinin, tekno-kentlerin ve firmaların araştırma geliştirme yatırımlarının örgütlenmesi temel politika olmalıdır. Teknolojiyi almak, teknoloji transferini yapmak çok önemlidir fakat teknoloji üretmek, teknolojik fikirler üretmek elbette ki daha önemlidir. Bunu başarmak ise insanın zihinsel gücünü zihinsel emeğini teknolojiyle buluşturacak ortamlarla sahip kılmaktan geçmektedir. Burada gerçekleştirilecek/oluşturulacak ‘tekno-cemaatler’ zihinsel dönüşüme sosyal temel sağlayacaktır.

Artık her yıl yapılan, geçtiğimiz günlerde Gaziantep’te düzenlenen TEKNOFEST organizasyonunu bu bağlamda değerlendirmek mümkündür. Bayraktar ailesinin öncülüğünde yapılan bu organizasyon sadece teknolojiye ilgi uyandırmak üzere düzenlenmiş bir festival olarak görünebilir, buraya katılanların ilgisi, merakı bu yönde olabilir fakat bu festival etrafında gerçekleştirilen faaliyetlere doğrudan fikirleriyle, eserleriyle katkı veren yüzlerce gencin zihin dünyasında ‘teknoloji kültürünün’ oluşumuna katkısı daha önemli bir olaydır.

YENİLİK

Bu çalışmalara katılan yüzlerce gencin ya da tekno-kentlerde çalışan genç bilim adamlarının sayısını artırmak, yüzleri binlere binleri daha geniş kitlelere taşımak binlerce yeni teknoloji üretmek, mucit yaratmak anlamına gelmeyebilir fakat bunların içinden çıkacak bir ya da birkaç isim çok şey ifade edecektir. Teknoloji kültürünün oluşması için tekno-cemaatlerin büyümesi, yenilik yaratmak için bilimsel çalışmalarda yoğunlaşmak mecburiyeti vardır. Selçuk Bayraktar’ın ABD’deki hocasının hafızasında öğrencisinin adı kalmışsa burada hem öğrencinin emeğini hem oradaki ortamı düşünmek lazımdır.

Dünyanın yarısından fazlasının Batı karşısında yaklaşık iki yüz yıldır geri kalmışlığını, açıklamaya çalışan çeşitli teoriler vardır. Her biri farklı farklı sebepler üzerinde dursa da birçoğunun ortak noktasından bahsetmek mümkündür: Bu teknolojiye uzak kalmaktır. Türkiye şimdi, bu mesafenin ortadan kaldırılabileceğini göstermektedir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi