MENÜ
Ankara 16°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ekonomide durum nedir?
Vedat Bilgin
YAZARLAR
28 Eylül 2020 Pazartesi

Ekonomide durum nedir?

Ekonomide ortaya çıkacak olumsuzluklara bel bağlayanların işi zor. Bunlar arasında müzmin ‘kriz cemaati’ mensuplarını bir yana koyarsak, siyasi muhalefetin de bütün ümidini böyle bir olaya bağlaması, ülke açısından büyük bir talihsizliktir; çünkü bu durum onları alternatif ekonomi politika aramaktan, üretmekten alıkoymaktadır. Ekonomide alternatif oluşturamayan bir muhalefetin etkisi, siyasete katkı yapması mümkün müdür!

Önceki yıl, daha Korona günleri başlamadan kriz geldi, geliyor diyen muhalefete, ekonomi özellikle döviz kazandıran işlemleri üzerinden, yani ihracat ve turizm gelirlerindeki sıçramayla güçlü bir cevap verince, bir hayal kırıklığı ortaya çıkmıştı. Ekonomide çöküş bekleyenler, cari fazla vererek büyüyen bir ekonomi karşısında ancak ‘şu kadar borç var bunlar nasıl ödenecek’ gibi laflar ederek durumu kurtarmaya çalışmışlardı.

ÇARKLAR DÖNÜYOR

Hemen söylememiz gereken hususlardan biri bu dış borçlar meselesinin ciddi bir analiz yapılmadan kaba bir biçimde rastgele rakamları toplanarak ele alınmasıyla ilgilidir. Bir defa, özel sektörün dış borçları özel sektörün dış varlıkları dikkate alınmadan, kamu borçlarıyla alt alta yazılarak toplanması, buradan dış borçların toplamına ulaşılması yanlış bir hesaplamadır. Hazine garantili projelerde de durum farklıdır; garantinin projeyi gerçekleştiren kuruluşunun proje üzerinden borcunu ödeyememesi ihtimaline karşı verilen bir teminat olduğu unutulmamalıdır. Projeyi gerçekleştiren kuruluş (söz gelimi demiryolları) bu yükümlülüğü karşılamadığı zaman hazine devreye girecektir ki bu durumda dahi ödeme belli bir plan ve yıla/takvime bağlıdır.

Mesela, böyle bir ihtimal dâhilinde bile projelerin ödeme planlarının bulunduğunu, hatta bazılarının 30-40 yıllık vade ile takvimlendirilmiş olduğunu düşünmek lazımdır. Esas bakılması gereken yerin kamunun dış borcunun milli gelire oranına göz atıldığı zaman bunun OECD içinde en iyi durumda olan ekonomilerden birine işaret ettiği görülecektir.

EKONOMİNİN KARNESİ

İyi kötü bunun farkında olan bazı muhalif yazarların ise, geçen yılsonunda ekonominin dengeye yöneliminin salgın sürecinde yeniden bozulacağını düşünerek/arzulayarak, bu defa kaçınılmaz bir kriz ve çöküş beklentisine girmekte tereddüt göstermedikleri görüldü.

Buradaki sorunu anlamak için şu soruları sormak yeterlidir sanırım: 1.Dünyanın salgından en az küçülen üç ekonomisinden birinin Türkiye olması size hiçbir şey ifade etmiyor mu? 2. İhracatın ithalatı karşılama oranının % 85’e yaklaşması anlamsız mıdır? 3. Temmuzda sanayi üretiminin yıllık bazda % 4,4 artması ne anlama gelmektedir? 4. Tarımsal ürün ihracatının ilk defa yaklaşık yıllık 20 milyar dolara yaklaşması, tarımdaki büyüme oranının bütün Avrupa’yı geride bırakması tarımın çöktüğünü mü gösterir! 5. En kötü şartlarda, salgına rağmen temmuz ayında ihracatın 15,5 milyar doları geçmesi neyin ifadesidir? Hadi son bir soru sorup bırakalım: 6. Geçen ay bütçenin 28,2 milyar fazla vermesine ne dersiniz? Kısacası, çıkmayacak krize ümit bağlamak ancak muhalefet krizine işaret edecektir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi