MENÜ
Ankara 23°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Markar Esayan
YAZARLAR
18 Nisan 2020 Cumartesi

"Oyumuzu sivile, Özal'a vereceğiz"

Çocuktum, 12 Eylül darbesinin üzerinden birkaç yıl geçmişti. Biliyorsunuz, 12 Eylül’ü “Bizim çocuklar”, yani ABD’nin adamları yaptıkları için, demokrasiye de bağlı kalmak gerekiyordu. Hem zaten ipler ellerinde kaldıktan sonra vatandaşın sorunları ile de uğraşmalarına gerek yoktu. Yıpratıcı mesuliyetleri sivillerin sırtına verip sıvışmak için de iyi bir yoldu genel seçimlere gitmek...

 

***

Üç isim öne çıkıyordu. Calp, Sunalp Paşa ve Özal... Aile büyüklerimiz “Oyumuzu sivile vereceğiz” diyorlardı, hatırlıyorum.

 

***

Kenan Evren sürekli Özal’ı hedef alıyor, onun seçilmesi halinde “iyi olmayacağını” söyleyerek gözdağı veriyordu. Halk ise heyecanla seçimlerin yapılmasını ve normalleşmenin başlamasını arzulamaktaydı.

 

***

6 Kasım 1983 tarihinde yapılan seçimleri Özal’ın Anavatan Partisi yüzde 45.14 oyla 211 milletvekili çıkararak kazandı. Calp’ın Halkçı Parti’si yüzde 30.46’da (117 vekillik), Sunalp’ın MDP’si yüzde 23.27’de (71 vekillik) kaldılar.

 

***

Oysa Kenan Evren henüz bir sene önce yapılmış 1982 Anayasa oylamasının sonuçlarına güveniyor, darbe anayasasına çıkan yüzde 91.37’lik evet oyunun bu seçim sonuçlarına da yansıyacağına inanıyordu. Ancak iki seçim arasındaki bağlantı Evren’in kurduğu gibi değildi. Çünkü Anayasa’ya evet diyen yüzde doksanlık halk kesimi aslında darbeye evet dememişti. Bu hep yanlış yorumlandı. Hatta milletimizi tahkir etmek için de kullanıldı. Oradaki genel motivasyon Anayasa’nın kabulü ile normalleşme sürecini bir an evvel başlatmaktı.

 

***

Tıpkı Özal’ı seçmekte olduğu gibi. Darbeyi onaylayan halk Özal’ı değil, askerin işaret ettiği adayı seçerdi.

 

***

Özal çok kısa sürede bu değişim ve dışa açılma arzusunu arkasına alarak ülkeye kendi deyimiyle tam manasıyla çağ atlattı. Kurumsal ve zihni büyük değişimlere imza attı.

 

***

Ben öldürüldüğüne inanmıyorum. Bu iddia da belli amaçları olan bir FETÖ kurgusuydu muhtemelen. Akıllıcaydı, çünkü Özal’ın öldüğü 1993 yılı adı konmamış bir darbe yılıydı. Özal’dan sonra bir korku tüneline girdik. O tünelden AK Parti ve Sayın Erdoğan ile çıkabildik. Ama çok değerli bir on yılı da kaybettik.

Kim bilir ne oyunlar oynandı. Bunlardan bugün ders çıkarmak zorunayız.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi