Nefret satmak...

Bugün zengin olmak istesem bir gazete kurar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, dindarlara, İslam dünyasına her gün küfreder, bunun dışında masa başı uydurma/kışkırtıcı haberler yapardım. Tabii pazarımın daha geniş olması için FETÖ’cülerle de kol kola girer, “KHK’lı sağlıkçılar işlerine dönsün” diye manşetler atmaktan geri durmazdım. Devlet sırlarını “özgür basın” teranesi ile ifşa ederdim. Böylelikle Batı korumasını da garanti etmiş olurdum.

***

O kadar basit ki!

***

Hazır, sürülmüş bir tarla var. Oraya tohumları attığınız anda “Jack’in fasulyeleri” gibi filizleri arşa değiyor. Sözcü’nün patronunun ve gazetesine doldurduğu nefret suçu uzmanı kalem meddahlarının yaptığı da bu. Hiçbirinin hiçbir yazısının hiçbir satırından ilaç olsun diye bir kelime şu ülkeye hayır getirecek bir söz bulamazsınız. Varsa yoksa nefret, öfke, kibir ve cehalet...

Çünkü onlar yönetmiyorlar.

***

İmparatorluğu kaybedince böyle oldu. İnsanlarımıza sahip çıkamadık. Başka cereyanların tesiri altında kaldılar, başkalaşım geçirdiler. Bunun mesulü de esasen bizleriz. Medeniyetiniz diğer medeniyet tarafından yenilgiye uğratılmıştır. Bunun lamı cimi yok. Bunda esas mesele geniş anlamda “kültür dünyasını” sizin üretmiyor oluşunuzdur. Çocuklarınız, gençleriniz, insanlarınız sizin üretmediğiniz bir değerin etkisindedir artık.

***

Bu ülkenin ayağa kalkma hamlesinin, bazen kendi isteği ile, bazen kemalist projenin kısa kalması ile bu projenin dışında kalmış muhafazakar kesimden gelmesinin bir tesadüf olduğunu mu zannediyorsunuz? Batı vesayetine Yılmaz Özdilgiller mi karşı çıkacaktı, 28 Şubatçı Ertuğrul Özkök veya Fatih Altaylıgiller mi?

***

Tabii ki Kasımpaşalı Erdoğangillerden gelecekti hareket. Muhafazakarlar, Erdoğan ve AK Parti ile cepheye gelmeselerdi bu aralar bu ülkeden üç başkent çıkarıyorlardı, hiç de acısız olmayacaktı bu süreç. Beyazı siyahı tüm Türkler, Kürtler Suriye’den beter bir kan gölüne yuvarlanabilecektik.

***

Yani bir Yılmaz Özdil, Bir Ertuğrul Özkök, bir Fatih Altaylı kolay yetişmiyor. İmparatorluk ve medeniyet kaybetmek gibi karmaşık süreçlerden geçmeniz gerekiyor. Ama bir Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül, Ali Babacan nasıl yetişiyor, inanın ona benim bile aklım ermiyor.

***

Corona’ya da ermiyor ama hepimizi eve tıktı değil mi? O yüzden dikkat...