MENÜ
Ankara 25°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Türkiye 21. yüzyılı ıskalamadı…
Markar Esayan
YAZARLAR
5 Temmuz 2018 Perşembe

Türkiye 21. yüzyılı ıskalamadı…

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CHS) ile yepyeni bir modele geçmek üzere gün sayıyor. YSK’nın kesin sonuçları dün açıklamasıyla, cumartesi günü milletvekilleri, pazar günü de Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM’de yemin edecekler. Pazartesi günü de yeni kabinenin açıklanması bekleniyor. Türkiye yeni bir dönemin eşiğinden geçiyor.

Tüm bu önemli reformlar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’nin kararlı duruşu ve milletimizin desteği sayesinde mümkün olabildi.

Almanya’da Merkel en zayıf dönemini yaşarken, aylar sonra kurulan koalisyon göçmen politikalarındaki derin anlayış farkı yüzünden dağılmak üzere. Böyle bir durumda yapılacak erken seçimlerde aşırı sağcı Afd’nin güçleneceği öngörülüyor. Çünkü buna benzer bir gelişme İtalya’da daha yeni yaşandı. Özetleyelim.

Benzer bir sıkıntı İtalya’da krize dönüştü. Hatırlanırsa, 2015 yılındaki düzenleme ile koalisyon krizlerinden korunmak adına yüzde 40 oranında oy alan partiye hükümet kurma yetkisi verilmişti. Marttaki seçimlere ittifak halinde giren sağ partiler yüzde 37 ile en fazla oyu alırken, popülist 5 Yıldız Hareketi yüzde 32 ile tek başına en çok oyu alan parti oldu. Böylelikle bu kanun da soruna deva olamadı. Aylar süren bunalım sonrasında 6 Haziran’da aşırı sağcı Lig ile sistem karşıtı Beş Yıldız Hareketi’nin (M5S) oluşturduğu Conte hükümeti kuruldu. Kurulur kurulmaz da AB zirvesinde göçmenler konusunda krize yol açtı. Ortak karar alınmasını engelledi.

Hollanda seçimlerinden sonra yaşananları hatırlatmaya gerek yok.

Görüldüğü gibi, parlamenter sistemin istikrarsızlık üretme riski bir yana, bu risk marjinal partilerin lehine işlemektedir. Hükümetin iki dereceli bir sistemle meclisin içinden çıkması birçok sürprizi barındırmakta, seçmen oy kullandığında sonucu öngörememektedir. Hatta verdiği oy partisinin onun hiç hazzetmediği bir partiyle koalisyona gidebilmesini sağlamaktadır. Yönetimde istikrar krizi seçmeni ya siyasetten soğutmakta, ya da daha popülist, radikal sağ/sol akımlara yönelmesini sağlamaktadır.

Biz de 2002 öncesinde benzer durumlarla karşılaşmış, birçok bedeller ödemiştik. Hatta 7 Haziran seçimlerinde de ülke altı kritik ay geçirmiş, terör baş kaldırmış, ekonomik riskler baş göstermişti.

Unutmayalım ki, eğer CHS’ye geçmemiş olsak ve 24 Haziran seçimleri bu şekilde tamamlansaydı, şu an Türkiye çok az bir milletvekili eksiği yüzünden koalisyon krizi yaşıyor olacaktı.

16 Nisan sürecinde CHS’nin Erdoğan ve AK Parti’ye değil, ülkeye gerekli olduğunu anlatmaya çalıştık. Muhalefet yalanlara ve iftiralara başvurduğunda da hep aynı şeyi savunduk. Nitekim, CHS’nin nimetlerinden en çok muhalefet bloğu faydalandı. Baraj sorun olmaktan çıktı. CHP adayı bu sayede genel başkanlığa oynuyor vd.

Haklılığımızın bu kadar kısa sürede ortaya çıkmış olması memnuniyet verici. Biz milletimiz sayesinde çok iyi bir iş başardık. Hep birlikte ülkenin önünü açtık.

Göreceksiniz uzun olmayan bir süreçte Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyada pek çok devlet Türkiye’nin izinden gidecek.

21. yüzyılı ıskalamadık ve bu beni çok mutlu ediyor. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi