Batı, kendi tarihinde/içinde yaşadığı çelişki ve çatışmaları, uyguladığı sömürgecilikle Doğu’ya taşıdı. Kilise ile Aydınlanmacılar arasında yaşanan iktidar kavgası, Doğu’ya Batıcılar/Yerliler şeklinde yansıdı. Aslında bugün Türkiye’de yaşanan ve adına kutuplaşma denen gerginlik Batı’dakinin kötü bir kopyasıdır. Batı’nın bu kötü kopyaları, kavgalarını da kopya etmişlerdir. Sakillikleri hem iktidar adına faşizme eğilimli ve lakin içeriksiz olmalarından ileri gelir.
İzmir’de Konak/Karşıyaka vapurunda seçimle ilgili bir film çekimi yapan İzmir AK Parti İl Başkanlığı üyeleri bu türden bir faşizmin hedefi oluyorlar. Geçen gün bir kızımızın saçlarını yolan tiplemeler bunlar. Filmi CHP çekiyor olsa rol almayı teklif edecek faşistler, AK Parti adını duyunca saldırganlaşıyor, çekimi engellemeye çalışıyorlar.
Tabii suç işliyorlar. Ama umurlarında değil. Memleket onların. Onlar üstün ve imtiyazlılar. “Burayı terk edin, terk edin! Vatanımızı da terk edeceksiniz!” diyor hanım faşistlerden biri. Bir diğeri kendilerini sakinleştirmeye çalışan AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’e “Cahilsiniz. Eğitimimizi karşılaştırabilir miyiz?” diyor ve ekliyor “Cahilleri yönetiyorsunuz, beni değil”. Faşistlerimizden bir diğeri de “İl başkanı olman insan olmanı gerektirmez” diye son noktayı koyuyor.
Aydın Şengül kardeşimiz mimarlık mezunu bir şehir planlamacısı. Ama bu faşistlere göre insan bile değil. Çünkü o bir “öteki.”
Tabii ki Sözcü gazetesi olayı çarpıtmaya çalışıyor. Ancak görüntüler ortaya çıkıyor. Her şey ortada. Tam bir kepazelik.
Kimse belirli aşamalardan geçmeden insanlığını böyle kaybedemez. Faşizm bir Batı ürünüdür. Birtakım ilerlemeleri gerekçe göstererek başkalarından üstün olduğuna inanır. Doğru insan tipi kendisidir. Kendi insan tipine, yaşam biçimine, kültürüne uymayan insan ve toplumlar, insan sıfatını hak etmezler. Malları ve ülkeleri bu insanaltı varlıklara bırakılamaz, el koymak gerekir.
Sömürgeciliğin ana fikri buradan neşet eder. Soykırımlar da bu sapkınlıktan yola çıkanlarca uygulanmıştır.
Şimdi Avusturya camileri kapatmaya başladı. Almanya’da cami önünde domuz kızartıyorlar.
Bunlar eğitimli, görgülü ve demokratik olmakla övünürler. Ama Allah ellerine düşürmesin, kendilerine sığınan üç tane mültecinin ziynet eşyasına el koyanlar da bunlardır. 10 bin mülteci çocuk Avrupa kıtasında buharlaşmıştır. Bu konuyu ne Konsey ne de AP’nin gündemine aldıramazsınız.
Bu “uygarlık” mensupları yetmiş sene önce birbirini boğazlamıştır. 70 milyon insan Avrupa mezbahasında yok edilmiştir.
Bizim faşistler de kendi kültürlerinden nefret eder, bu Avrupalılara özenirler. Bir mühendislik ürünü oldukları için zıvanadan çıkmış, Dr. Frankenstein’ın canavarına benzemişlerdir.
Allah ıslah etsin.
Sayfa başına git