MENÜ
Ankara
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sosyal çürüme zirve yapmış…
Oylum Demiray
YAZARLAR
24 Eylül 2024 Salı

Sosyal çürüme zirve yapmış…

Türkiye’de maalesef son yıllarda sosyal çürümenin zirve yaptığına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Toplumun dinamikleri adeta çözülüyor. Bir zamanlar toplumda var olan güven ve saygı bağları kopma noktasında. İnsanların birbirine, komşusuna, hatta devlete güveni kalmamış durumda. Mafyatik yapılanmalar alenen sokaklarda boy gösterirken, polislerimize silah çekiliyor, caddelerde şehit ediliyor, tokatlanıyor. Bu kadar mı savrulduk?

Peki, bu nasıl başladı? Aslında çürüme, bir süreçtir. Bir günde olan bir şey değil. Toplumun ahlaki değerlerinin erozyona uğraması, adalet sisteminin zayıflaması, güven duygusunun yok olmasıyla bir araya gelen bir çözülme hali. Ama bugün geldiğimiz nokta, artık bu çözülmenin çok daha gözle görülür ve hissedilir bir aşamasına işaret ediyor.

GÜVENİN ÇÖKÜŞÜ VE SOSYAL BAĞLARIN KOPMASI

Sosyologlar güvenin bir toplumu ayakta tutan en önemli yapı taşlarından biri olduğunu söyler. Güven olmadığında, insanlar arası ilişkiler zayıflar, ortak bir değer etrafında birleşmek zorlaşır. Türkiye’de özellikle son yıllarda bu güvenin ciddi anlamda zarar gördüğünü görüyoruz. Herkes birbirinden şüphe eder hale geldi. Bireyler arasında güven kalmayınca, toplumsal dayanışma da zayıflıyor. Bu durum, adeta bir domino etkisi yaratıyor. Güvensizlik, adaletsizlikle birleştiğinde, toplumun her katmanında çözülmeler başlıyor.

POLİSE KARŞI ŞİDDET VE OTORİTEYE SAYGISIZLIK

Son zamanlarda polislerimize karşı yapılan saldırılar, bu çürümenin en somut örneklerinden biri. Devleti temsil eden polise karşı silah çekmek, onu öldürmek, tokatlamak bir noktada devletin otoritesine karşı meydan okumaktır. Polis, yasaların uygulayıcısıdır. Ona yapılan saldırılar, aslında yasaya ve devlete karşı yapılmış sayılır. Bunun cezasız kalması ya da hafife alınması, toplumda otoriteye karşı bir boşvermişlik ve saygısızlık algısı oluşturur.

Bilim insanları, otoritenin zayıfladığı toplumlarda suç oranlarının arttığını, bireylerin hukukun üstünlüğüne olan inançlarının azaldığını belirtiyor. Bu da mafyatik yapıların güçlenmesine, suç örgütlerinin pervasızca hareket etmesine neden oluyor.

TEKNOLOJİ VE YENİ NESİL: SOSYAL MEDYA İLE GELEN ÇÜRÜME

Sosyal medya, insanların birbirine ve devlete karşı olan saygısını nasıl etkiliyor? Sosyal medya, bir yandan insanları bir araya getirirken, diğer yandan toplumun ahlaki çöküşünü hızlandıran bir araç haline geldi. Özellikle genç nesil, sosyal medya üzerinden kolayca manipüle edilebiliyor. Yanlış bilgiler, yalan haberler anında yayılıyor, toplumsal algılar sarsılıyor. Şeyda Yılmaz’ın şehit edilmesi sonrasında Süleyman Soylu’yu hedef alan yalan haberler, bunun en net örneklerinden biri.

ÇÖZÜM NEREDE?

Sosyal çürümenin tedavisi, güçlü bir adalet sisteminden, sağlıklı bir eğitimden ve toplumsal dayanışmadan geçer. Devletin otoritesini sağlam bir şekilde hissettirmesi gerekiyor. Adalet, suçu işleyenin yakasını bırakmamalı. Eğitim sistemi ise gençleri sadece bilgiyle değil, ahlaki değerlerle de donatmalı. Aksi halde, toplumun geleceği tehlike altındadır.

Sosyal çürüme bir kanser gibidir. Erken teşhis edilip tedavi edilmezse, toplumun tüm yapısını sarar. Bugün tedbir almazsak, yarın çok daha büyük felaketlerle karşılaşabiliriz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi