31 Mart'ta gerçekleşecek olan yerel seçimler sadece belediye başkanlarını belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda Türkiye'nin siyasi haritasını da şekillendirecek önemli bir kilometre taşı olabilir. Özellikle İstanbul ve Ankara'da yarışan CHP'li adaylar, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, bu seçimlerin ulusal bir boyuta taşınmasına neden olabilir.
Eğer CHP, İstanbul ve Ankara gibi stratejik illeri bir kez daha kazanırsa, bu durum, muhalefetin lideri olarak gördüğü Ekrem İmamoğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı İstanbul'da ikinci kez mağlup etmiş olması anlamına gelecek. Bu, muhalefeti İmamoğlu etrafında birleştirecek ve onu gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kesin favorisi yapacak bir zafer olacaktır.
İstanbul'un özel bir öneme sahip olması, Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi kariyerinde belirleyici bir rol oynamıştı. İmamoğlu'nun bu şehri kazanması, Erdoğan'a karşı bir meydan okuma ve muhalefetin birleşme noktası olma potansiyelini taşıyor.
Ak Parti ve Cumhur İttifakı için bu seçimler hayati öneme sahip. İstanbul ve Ankara'nın kaybı, muhalefetin moral bulmasına ve önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İmamoğlu'nun öne çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle, her iki taraf da bu yerel seçimlere büyük bir önem atfedecek ve kazanmak için büyük bir çaba sarf edecektir.
Eğer CHP'nin stratejisi işe yararsa, 2028 veya daha önceki bir tarihte gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimleri için tartışmasız favori İmamoğlu olabilir. Bu durum, Türkiye'nin siyasi geleceğini belirlemede kritik bir dönemeç olacak gibi görünüyor.