MENÜ
Ankara 25°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Yaşam biçimleri baskı altında mı?
Markar Esayan
YAZARLAR
9 Nisan 2018 Pazartesi

Yaşam biçimleri baskı altında mı?

Ülkemizde birçok tartışmanın “yaşam biçimleri”ne atıf yaptığını ve bu tartışmaların esasen siyasi tartışmalar olduğunu gözlemliyoruz. En alakasız görünen bir hadise dahi, önce yaşam biçimleri bağlamına alınıyor, sonrasında ise siyasi alana taşınıyor. “Damadına âşık olan kayınpeder” olayında da aynı şeyi yaşadık. Bu adeta bir hastalığa dönüşmüş durumda. Çünkü buradan onlarca yıl “ekmek” yediler.

Osmanlı/Türkiye’nin modernleşme hikayesinde, Cumhuriyet’in kuruluşunda ve hâlâ Batılılaşma son derece sığ bir zeminde anlaşıldı. Kılık kıyafet, sanatla kurulan ilişki, kadın, içki, cinsel tercihler… Bunlar her zaman politik zemine taşınarak tartışıldı. İçki içmek ve Batı müziği dinlemek, Batılı gibi giyinip, davranmak, modern olmanın alamet-i farikası sayıldı. Ama bundan da öte, ülkenin kimler tarafından sahiplenildiği veya yönetildiğiyle de ilgili işaret anlamı taşıdılar.

Aslında CHP de tamamen bu alanlarda dezenformasyon yaratıp bunun ekmeğini yiyen bir kulübe dönüşmüş durumda. Doğan medyanın satışı da bu nedenle çok depresif karşılandı. Bunların özgür, muhalif basın özelliği taşımalarından dolayı değil tabii. CHP zihniyeti belki iktidar olamıyordu. Ama müesses nizamın kendilerinde olduğunu gayet iyi biliyorlardı. Yani hükümetler iktidardaki muhalefet, muhalefet de derin iktidar olarak bu sayede konumlanıyorlardı.

Dün Kaya Çilingiroğlu Hürriyet’e verdiği bir mülakatta “Ben ülkemizde bir baskı olduğunu düşünmüyorum. Güney’de isteyen rahat rahat bikinisini de giyiyor, içkisini de içiyor. O baskı nerede hissediliyor anlamıyorum” diyordu.

15 Temmuz’dan sonra tanıştığımız bir CHP’li seçmen baskıdan bahsettiğinde ondan bana örnek vermesini rica etmiştim. Bizzat ilgilenecek, varsa öyle bir durum ne yapabileceğimize bakacaktım. Kendi yaşadığı bir olumsuz örnek yoktu. Somut bir örnek de veremedi. Benim de bildiğim birtakım medya dezenformasyonlarından bahsetti. Açıkladım. O da ikna oldu. Zaten ilk halinden o da kuşkulanmıştı.

Bunların çokkültürlü hayata alışma sıkıntıları olduğunu düşünüyorum. Tabii bu durumu suiistimal eden bir CHP ve ona müzahir bir medya var. Bir gerçeklik yaratılıp sonra ona var muamelesi yapılıyor. Bir efsane gibi dolaşıyor hikayeler. Ne yazık ki bunu iştahla bekleyen bir kesim de oluşturuldu.

Sorunsuz olduğumuzu iddia ediyor değilim. İnsan olan yerde sorun da olacaktır. İddiam, sistemsel, kasti, kurumsal ve dünden farklı bir duruma sahip olmadığımız.

Siysete siyaset dışı faktörleri sokanlar kaybeder, bundan imtina ederek gerçekçi zeminde kalanlar da kazanır. Çünkü gerçek hayat asla sahtelik kabul etmez.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi