MENÜ
Ankara 18°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Menderes erken seçim açıklasaydı, daha erken idam edilirdi
Vedat Bilgin
YAZARLAR
7 Ocak 2021 Perşembe

Menderes erken seçim açıklasaydı, daha erken idam edilirdi

Darbe tartışmaları bitmiyor, çünkü darbeciliğin sosyal psikolojisi hâlâ yaşıyor. Türkiye, en son 15 Temmuz’daki darbe girişimini ezerek, milletin doğrudan devletine, demokrasisine sahip çıkarak mağlup etmiş olmasına rağmen hâlâ utanmadan darbe imaları yapan eski siyasetçilerin, gazetecilerin ya da askerlerin söyledikleri üzerinden bu tartışmalar devam ediyorsa burada durup düşünmek, meseleyi analiz etmek lazımdır.

Şunu tespit edelim: Türk toplumu darbenin objektif toplumsal/siyasal şartlarını geride bırakmıştır yani eski tarımsal toplum yapısında kendilerini halkın efendileri olarak gören asker/sivil bürokratların tahakkümü gerilerde kalmıştır. Çünkü bugün, artık o eski yapıların NATO bağlantıları üzerinden Türkiye’nin seçilmiş hükümetlerinin demokratikleşme yönünde attığı/atacağı kalkınma yolundaki adımları engellediği, müdahale ettiği, ülkeyi Batı sitemine bağımlılık ilişkileri içinde tuttuğu zemin çökmüştür.

DARBECİ KİMDİR?

Peki, o eski dönemden geriye ne kalmıştır? Birincisi, geriye anti demokratik bir zihniyet ve onu üreten sosyal psikoloji kalmıştır. Zihniyet, öylesine akla gelen keyfi kullanılacak bir kavram değildir. Zihniyetin arkasında bir toplumsal/siyasal grubun tarih-toplum ve devlet anlayışı, ideolojik bakış açısı, beklentileri ve bilinçaltında yaşayan tortuları bulunmaktadır. Bu tortular arasında dıştan kontrollü hastalıklı otoriteryen kişilik yapısı, kaybedilmiş bir iktidar sendromu, zümresel imtiyaz arayışı gibi farklı dürtüler bulunmaktadır. Bu zihniyet konjonktür uygun değilse kendisini kolayca dışa vurmayarak saklayacak bir söylem kullanabilir fakat içinde yaşadığı toplumsal/siyasal yapılarla çelişkisi arttığı zaman bunu daha fazla saklayamaz.

Eski yapıdan geriye kalan ikinci unsur, anti-demokratik aydınların ve politik unsurların siyasal geleneği ve dilidir. Türkiye’nin tarihsel iktidar elitlerinin zümresel geleneği, devleti kendileri için iktidar aracı olarak tanımlayan, bunu içselleştirmiş bir anlayışa dayanır. Kısaca özetlemek gerekirse, darbecilik anlayışını besleyen sosyal psikolojiyi oluşturan tortular yaşamaktadır ve bunlar bir biçimde ortaya dökülmektedir.

MAZERETİ YOK!

Burada iki örnek üzerinde durmak isterim. İlki, neredeyse bu konuda yazan, konuşan herkesin 27 Mayıs darbesiyle ilgili söylediklerinin ortak paydası olan 61 Anayasası’nın ‘çok demokratik bir anayasa olduğu’ ile ilgilidir. Bu söylem 27 Mayıs darbesini haklılaştırmak için ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü kesen ‘militarist kurumsal yapının’ meşrulaştırılması için kullanılmaktadır.

İkinci örnek, ‘Menderes Tahkikat Komisyonu’nu kurmasaydı ya da erken seçim kararı alsaydı 27 Mayıs darbesi olmazdı’ ifadeleridir. Öncelikle belirtelim ki bunları söyleyenler hâlâ Türkiye’deki askeri ‘darbelerin mekaniği’ denilen hadiseyi anlayamamışlardır. Mesele şudur, bahsettiğim sosyal psikolojiyle var olan cuntalar, NATO üzerinden gelen taleple birleşince arkadan darbe gelmektedir. Türkiye bu mekaniği 15 Temmuz’da parçalamıştır. Kısacası, Menderes daha erken seçim kararı alsaydı, darbe daha erken olurdu.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi