MENÜ
Ankara 26°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Fitch, Moody’s, gibi kuruluşlar neyin peşinde?
Vedat Bilgin
YAZARLAR
4 Haziran 2018 Pazartesi

Fitch, Moody’s, gibi kuruluşlar neyin peşinde?

“Türkiye’nin makro ekonomik göstergelerinin neredeyse tamamının olumlu seyrettiği bir ortamda FİTCH, MOODY’S gibi reyting kuruluşlarından arka arkaya ‘saldırıların’ gelmesinin anlamı nedir? Bu kararların ekonomik mi, siyasi mi olduğunu anlamak için doğrudan ekonomiye bakmak yeterlidir.”

FITCH’in yirmi beş Türk bankasını negatif izleme sürecine aldığı haberinin geldiği zaman Türk ekonomisinin en güçlü kurumsal yapısı olan finans kesiminin, ne öz sermaye yeterlilik oranı, ne öz sermayeleri ne de toplam kredi hacmi ve takipteki kredi oranları arasındaki ilişkilerde bir sorun görünmüyordu. Kârlılık oranlarının yüksekliği başta olmak üzere bankacılık faaliyetleri bakımından her bakımdan güçlü bir dönem yaşanmakta olduğu sırada böyle bir değerlendirme, böyle bir ‘izleme’ neyin nesidir?

Eşzamanlı olarak MOODY’S ten gelen açıklama daha da ilginçtir çünkü bu kuruluş ‘gelecek dönemdeki makro ekonomik politikalara yönelik belirsizlik’ gerekçesiyle ‘Türkiye’nin kredi notunu izlemeye’ aldığını söylemektedir. Hangi belirsizlik! Türk ekonomisinin bütün makro göstergeleri 2018 sonu için şimdiden %7 ‘lik bir büyümeyi gerçekleştirecek bir eğilimde iken bu hangi belirsizliktir?

Yüksek büyüme hedefi

“Dönüp dolaşıp geldikleri yer daha doğrusu dayandıkları tek nokta Türkiye ekonomisindeki ‘cari açık’ sorunudur ve bunun döviz fiyatlarında bir dalgalanmaya neden olacak operasyonlar için ‘gerekçe’ yapılmasıdır. Bilindiği gibi Türkiye büyümesini sürdürmek hatta daha yüksek oranda büyümek için başta büyük alt yapı yatırımları olmak üzere, sanayi, enerji üretimi gibi kapsamlı bir kalkınma politikasını uygulamaya sokmuştur.”

Bütün yatırımların ihtiyaç duyduğu şey ise tasarruf ve sermayedir. Türk toplumunda tasarruf oranlarının düşüklüğü ile yüksek büyüme amacı arasında ortaya çıkan çelişkiyi iktisat politikalarıyla gidermek için iki yola başvurulmaktadır: Dışardan yatırım sermayesi çekmek ve borçlanmak.

İş bununla da bitmez, alınan borçlarla yapılan yatırımların yarattığı katma değer, borçların maliyetinden mutlaka daha fazla olmak durumundadır yoksa ülkenin ‘dış ticaret hadlerinde’sorun yaşanmaya hatta artmaya devam eder ki bunun bir anlamı da borçların çevrilememesidir.

Operasyon araçları

“Demek ki burada iki meseleden bahsetme zarureti vardır. Bunlardan birincisi, toplumun tasarruf kabiliyetinizin üstünde bir büyüme hedefine sahip olmayı istemek veya bunu istememekle ilgilidir. Türkiye son on beş yılı aşan bir sürede bu yüksek büyümeye dayalı bir iktisat politikasını uygulamayı amaçlayarak tasarruf açığını dış tasarruflardan borç alarak hedeflerine ulaşmış ve bunda bir sorun yaşamamıştır.”

Kısaca Türkiye daha düşük büyüme oranına razı olarak, düşük tasarruf oranlarına uygun hareket ederek ‘ayağını yorganına göre uzatıp’, bugün ulaştığı yaklaşık yılda sekiz yüz milyar dolarlık milli gelir üreten bir büyüklükten mahrum kalmak yerine, dünya ekonomisindeki finansal hareketlerden de yararlanarak yüksek büyümeyi istemiştir.

İkinci mesele, Türk ekonomisinin müzmin sorunu olan dış ticaret hadleri sorununu bu yüksek büyümenin sağladığı imkanları kullanarak çözmeyi stratejik olarak öncelemektir ki bunun ilk adımı ara malları ve yatırım malları yatırımlarını, ithalatı ikame edecek teşvik politikalarıyla desteklemektir; diğer adımı ise yerli enerji kaynaklarını harekete geçirecek ‘milli enerji’siyasetidir. Önümüzdeki dönem bu yeni stratejinin etkilerinin açığa çıktığı bir zaman dilimidir. Reyting kuruluşlarının şimdiki saldırıları bu ‘siyaseti’ önlemek üzere harekete etmekten, bir operasyonda araç olmaktan öteye bir anlam taşımamaktadır.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi