MENÜ
Ankara 34°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
YÖK daha da cesur olabilir..
Gündem
7 Aralık 2010 Salı 12:57

YÖK daha da cesur olabilir..

Son Dönemde Çok Eleştirilse de YÖK Birçok Konuda Önemli Adımlar Attı. Birkaçına Göz Atmak Gerekirse; En Fazla Sayıda Üniversite Mevcut YÖK Döneminde Açıldı...

YÖK daha da cesur olabilir.. 

Rıfat Sarıcaoğlu / Vatan 

Son dönemde çok eleştirilse de 
YÖK birçok konuda önemli adımlar attı. Birkaçına göz atmak gerekirse; en fazla sayıda üniversite mevcut YÖK döneminde açıldı. 

Eskiden ülkemizde devlet ve vakıf olmak üzere iki ana statüde  üniversite açılması mümkündü. Son dönemde artık devlet, vakıf (holding, K-12: ilk ve ortaöğretimin devamı, dershane kökenli, dershane ve K12 kökenli, STK: Sivil toplum örgüt kökenli, cemaat, sadece yükseköğretim kökenli ve kamu kuruluşlarına ait vakıf kökenliler) şeklinde, uluslararası nitelikteki bir sınıflandırma kapsamında  üniversiteler açıldı. Bu süreçte  ilk aşamada talebin karşılanması üzerine yoğunlaşıldı. Şu anda da ikinci evreye geçildi ve "kaliteye" odaklanılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla Türk  üniversiteleri bu 
YÖK yönetimi döneminde kapılarını eskiden olmadığı kadar uluslararası alana yani yabancı  öğrenciye açmış oldu. 

Hatta son olarak 2  üniversitemiz; Bilkent ve 
ODTÜ, (Ankara'yı tebrik etmek gerekiyor) dünyadaki en iyi 200  üniversite arasına girdi. Bu gelişme, eminim ki diğer üniversitelerimize hatta bütün diğer illerdeki  üniversitelerimize ilham kaynağı olacaktır. 

*** 

YÖK aslında stratejisini (tam olarak) açıklamasa da en çok talebin karşılanması ve "kalite" kavramı üzerinde durdu. 

Ancak, hâlen bu iki konuda daha yapılacak çok iş ve geleceğe dönük endişeleri gidermek üzere atılacak birçok adım var. 

Mevcut 
YÖK yönetimi eğitimin sadece elitler için olmadığını gösterdi. Bazen emekleme süreci olmaksızın adımları çok hızlı attı ve tökezledi, bazı kararlar herkes için eşit uygulanmadı, bazı kararlar sorgulandı ve çok tartışıldı (türban, vakıf üniversitesi izinleri vs.) ama sonuçta iki ana konuda ülkemizde mevcut yasaların elverdiği ölçüde yol alındı. En çok göz ardı edilense YÖK'ün bunları 10 yıl önce kaç eleman çalıştırıyorsa aynı sayıda eleman çalıştırarak gerçekleştirmiş olduğu. Sevelim sevmeyelim; takdir edelim, eleştirelim, 12 Eylül'ün ürünü diyelim ama son 30 yıldır YÖK birçoğumuz için hayatımızın bir parçasıydı. 

Mevcut sistemde talebi karşılamak ve havuzdaki talebi daha hızlıca eritebilmek için daha cesur adımlar atılması lazım ve hâlen böyle bir şans mevcut. 

Önce, merkezi sınav sonuçları bir yıl geçerli ve  öğrenciler şubat ayında da boş kontenjanlara için tercihte bulunabilecek. Bence en büyük adım ise, 25+ yaşa (çalışan bireyler) fırsat tanınması. Böylece Türkiye yükseköğretimin sadece 18-22 yaş grubuna özgü olmadığını kabullenerek gerekli yasal düzenlemeleri yapabilecek. Operasyonel anlamda üniversitelerin daha dinamik yapıya kavuşması lazım. Burada da iş, rektör ve dekan olma koşullarıyla başlıyor. 67 yaş sınırı veya profesör olma gerekliliği artık dünyaca kabul görmüyor. Örneğin birçok  genç doçent yönetsel açıdan yetenekli olabilir ve kısıtlamanın kimseye faydası yok. 

*** 

Bundan sonra eğitimde Türkiye'nin atacağı en cesur adım da zorunlu öğretim yaşının 16'ya yükseltilmesi ve yeni anayasada yukarıda saydığım (devlet, vakıf, özel, uluslararası) üniversite çeşitlerine göre yeni kanunlar çıkarılıp 2547 sayılı yasanın yerine konulması olacak. 

Bakalım 
YÖK katılım oranını artıracak ve kendisiyle ilgili yeni düzenlemede bu cesareti de gösterebilecek mi? 

Bir gerçek daha var ki eğer anayasa değişmezse, mevcut yasalarla devlet yarattığı birçok kurumu daha doğmadan kendi elleriyle boğmak zorunda kalacak. ve bu anayasayla 
YÖKdaha ne kadar gücü kendi elinde tutmaya çalışacak? Unutulmamalı ki dünyada en başarılı sistemler merkeziyetçi olmayıp yol gösterici ve denetleyici olan sistemlerdir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Ankara Gazetesi