Kasetle birlikte ona can veren “teyp”lerin de üretilmediği günümüzde, 12 metrekarelik bir derme çatma dükkan, kasetin henüz “düşmeyen son kalelerinden” biri olarak var gücü ile teknolojik değişime direniyor.
Ankara’nın bitpazarı olarak da bilinen İtfaiye Meydanı’ndaki Mehmet Koçoğlu’nun dükkanında istiflenmiş 40 bine yakın kaset, görenleri onlarca yıl öncesinin Türkiyesine götürüyor.
Yapım şirketleri kapısında
Koçoğlu, çocukluğundan bu yana ilgi duyduğu plak ve kaset biriktirme sevdasını 1989 yılında mesleğe dönüştürmüş. Bir yandan bu işin esnaflığını, diğer yandan da koleksiyonerliğini yapmış. Bir sanatçının albümü piyasaya sürülmüşse hem onu edinmiş hem de devamında çıkan başka albümlerini de alarak sanatçıların “serilerini” tamamlamış.
Koçoğlu, genelde hangi tür müziklerin ilgisini çektiği yönündeki soruya, “Hiçbir sanatçıyı seçmedim, çünkü her biri ile ayrı bir gönül bağı kurdum” yanıtını veriyor. Çünkü ona göre, “Her birinin gönül dünyası farklı ve onların ezgilerinde, bestelerinde Anadolu’nun tüm yaşanmışlıklarını hissetmek mümkün”.
Mehmet Koçoğlu, yaptığı işi bir “kültür hizmeti” olarak gördüğünü vurguluyor.