Türkiye'de E-Ticaret Harcamaları 276,7 Dolara Ulaştı
Türkiye'de Elektrikli ve Hibrit Araçlar Hızla Artıyor
YD-ÜFE Ekimde Yüzde 28,75 Arttı
Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Yıllık %34,6 Arttı
Mali Müşavir ve Önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, dünyanın geleceğini şekillendiren nadide elementlerin artık yalnızca sanayi girdisi değil, milletlerin kudret terazisini belirleyen asli unsurlar hâline geldiğini ifade etti. Coşkulu bir değerlendirmeyle, bu elementlerin “asrın cevheri” olarak görülmeye başlandığını, Türkiye’nin de bu büyük dönüşümün merkezinde yer alma potansiyeline sahip olduğunu anlattı.
Aydemir’e göre nadide elementler; enerji dönüşümünden savunma teknolojilerine, dijital altyapıdan havacılık uygulamalarına kadar çağın tüm alanlarında kilit işlev görüyor. Bununla beraber yüksek değerli madenlerin küresel rekabeti yeniden şekillendirdiğini, güç dengelerinin artık toprak altında saklı bu kıymetli damarlar üzerinden kurulduğunu ifade etti.
NADİDE ELEMENTLERE DÖNEN KÜRESEL HESAPLAR
Aydemir, dünya siyasetinde yeni bir rekabet perdesinin açıldığını ve nadide elementlerin bu perdeyi aydınlatan ana ışık olduğunu söyledi. Bunun yanında stratejik cevherlerin artık devlet politikalarının merkezine yerleştiğini, ülkelerin enerji güvenliği ve ekonomik bağımsızlık arayışlarının bu kaynaklar üzerinden biçimlendiğini belirtti.
Öte yandan işleme ve rafinasyon kapasitesinin büyük bölümünün Çin’de bulunmasının küresel hesapları değiştirdiğini aktardı. Çin’in grafit, kobalt ve diğer hayati mineralleri işlerken elde ettiği üstünlüğün, ülkeyi yeni jeopolitik düzenin merkezî aktörlerinden biri hâline getirdiğini ifade etti.
KÜRESEL KAYNAKLARIN YENİ HARİTASI
Aydemir, nadide elementlerin büyük rezervlerinin Afrika ve Latin Amerika’da bulunduğunu hatırlatarak, bu iki bölgenin geleceğin ekonomik rekabetinde önemli bir mevkie yükseldiğini söyledi. Bununla beraber Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin kobalt, Güney Afrika’nın platin grubu metalleri, Şili ve Peru’nun bakır, Arjantin-Bolivya-Şili hattının ise lityum üretiminde öne çıktığını aktardı.
Diğer yandan bu coğrafyaların sadece kaynak değil, yeni ittifak sistemlerinin de merkezinde yer aldığını belirterek, küresel üretim zincirlerinin bu ülkelerin etrafında şekillendiğini değerlendirdi.
“GELECEĞE UZANAN YOL, NADİDE ELEMENTLERİN DOĞRU İŞLENMESİNDEN GEÇER”
Aydemir, ülkelerin artık nadide elementleri bulmakla yetinmediğini, işleme kapasitesini geliştirmek için yeni stratejiler oluşturduğunu ifade etti. Türkiye’nin bu yarışta sağlam bir yerde durduğunu, Anadolu’nun zengin damarlarının en doğru şekilde değerlendirilmesiyle bölgesel bir merkez olabileceğini belirtti.
Bu bağlamda yerli teknolojilerin artırılmasını, işleme tesislerinin genişletilmesini ve genç bilim insanlarının bu sahaya yönlendirilmesini geleceği aydınlatan adımlar olarak yorumladı. Aydemir, nadide elementlerin Türkiye’nin yükselen stratejik setlerinden birini oluşturduğunu vurgulayarak, bu konuda çalışmaya ve ses vermeye devam edeceklerini ifade etti.
Sayfa başına git