MENÜ
Ankara 28°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Zihniyet meselesi
Ahmed F. YÜKSEL
YAZARLAR
10 Haziran 2013 Pazartesi

Zihniyet meselesi

Zihniyet farkını ortaya koyan her şey, gerek sosyal yaşamda gerekse Mistisizm alanında kendini hissettiriyor.

Ama sadece açığa çıkarmakla kalmıyor, kimi insanları birbirine kırdıracak, çok daha etkili sonuçlar verecek düzeye ulaştırıyor.

Ne kadar farkındayız bilmiyorum, ama hepimiz gün be gün böylesine duyguların uyduları haline gelebiliyoruz.

İdeolojisi ne olursa olsun, kimilerinin takındıkları tavır son derece dikkat çekici ve düşündürücüdür.

Ve sağlam temellere dayanmadığı, açık ve net görüşleri ortaya koymadığı gibi, güvensizlik anlamında bir endişeye de dönüşüyor sonuçta.

Ancak bu görüşler, yine de şiddet ve baskıyla susturulmayı meşru kılacak seviyeye gelmemelidir.

Bunun birçok örneği vardır. Ama anlatılanlar, genel anlamda bazı kimseleri ‘yapıcı olarak eleştirmemizi, bunun arkasında yatan hikmeti açıkça’ göstermemizi engellemez.

Bu ayrı bir şeydir.

Burada basit gibi görünüp, atlanması mümkün olmayan düzeyde detaylar oluşur.

Nitekim “eleştiri mahiyetinde savunulan tezlerle birlikte bu ince ayrıntılara” da dikkat etmek gerekecektir.
Yoksa işin mahiyeti değişir. Çünkü abartıda yalan vardır.

Tek taraflı bir bakış açısı doğurur.

Aradaki ‘haksızlık ve adaletsizlik’ burada yatar.

Bazen niyet iyi olabilir ama fiile yansımayabilir. Niyet ve işlevsellikteki farklılığı sezebilme hususunda kişi bocalar.

Ve toplum, kendiliğinden bazı şeyleri değiştirmeye başlar.

İnsan kendini güvende ve huzurda hissetmiyorsa hiçbir anlamı olmaz.

Bu aşamada tavsiye edilmesi gereken şey şudur;

Birey daha verimli, üretken olabilmek için, aklına gelen hemen her şeyi uygulamada dikkat göstermelidir.

Veyahut yapacağı bir girişimi sistemle etüd ettikten sonra uygulama alanına sokmayı tercih etmelidir.

Çünkü paylaşımlar bazen o kadar canlılığını korur ki siz fark etmediğiniz anlarda bile bu hareketlilik devamlılık gösterebilir.

Bu süreç ilerledikçe çevresindeki herşeyi kendi dümen suyuna alır.

Ne kadar anlamlı sayarsak sayalım, yapılan her işlevin veya bilgi paylaşımının tüm sorumluluğunun üzerimizde olduğunu aklımızdan bir an dahi olsa çıkartmamalıyız.

Zira bazı kimselerin, insanları zayıflatmak, dengesini bozmak için birçok yöntemlere başvurduğunu, durduk yerde mantıkla izah edilemeyecek olayları çıkartabildiklerini görebiliyoruz.

Böylesine bir asilik davranışları belirir. Onlar aslında bir yerde kendilerini gösterirler.

Korkuya bilgisizliğe dayanan hareketleri ile bir bakıma “kendilerini devre dışı” bırakırlar.

Bunun yanı sıra Sistematik akıl, akıl tutulmalarına sahip bu isimlerin, teşhir edilmesini istemez. Ve ortamın utanç vereceği şartlara bulaşmaması için gereken önlemlerini alır.

Fazlaca uzatmadan kapanmasını temin eder. Geniş çapta “cüretkâr bir hamleye hazır olanları” bir anda susturur.
Bir anlamda susmanın, gerisin geriye gitmek olduğunu çok iyi bilir.

Bu tür zihinsel zafiyetlerin topluma anlatılması gereklidir.

Kabul etsek de etmesek de durum böyledir.
 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi