Veda zamanı

Her başlangıcın bir sonu vardır. Yaklaşık yedi yıl önce gazetemizin o zamanki sahibi Ethem Bey'in 'Hocam siz nerede yazdıysanız takip ederim sizi Akşam'da yazmaya davet ediyorum' çağrısıyla başlayan köşe yazılarım bugün üstlendiğim görev gereği bir veda yazısıyla sona eriyor. Kıymetli Genel Yayın Müdürümüz Mustafa Kartoğlu'na fikrimi açınca, o zarif ifadesini anmamak mümkün mü: 'Hocam biz bir yazar kaybediyoruz, memleket hizmet kazanır' demişti, inşallah mahcup olmayız.

Kıymetli okurlarım, yedi yıl kısa bir süre değil, her gün olmasa da haftanın üç gününde birlikte olduk. Kalemi ilk defa ele alıp yazmaya başladığım zaman öğrencilik günlerime uzanmaktadır. İlk yazımın yayınlandığı bir gençlik dergisi olan 'Genç Arkadaş'tan bugüne kadar ülkede ve dünyada birçok şey değişti ve benim düşüncelerim de hem akademik hayatta hem yaşadığımız olaylar etrafında bu süreçlerde şekillendi.

ÜÇ İLKE

Bütün bu aşamalarda sürekli olan nedir diye baktığımda, nerede yazarsam yazayım nerede bulunursam bulunayım bir bakış açısı olarak devam edenlerin altını çizdiğimde üç kavram öne çıkmaktadır: Vatan, bağımsızlık, demokrasi.

Milli mesele etrafında bir bakış açısına, bir dünya görüşüne sahip olmaya bin yıldır üzerinde yaşadığımız Türkiye toprağına karşı sorumluluğun gereği olarak bakarken, demokrasiyi ve bağımsızlığı millete hizmet etmenin, yurtseverliğin; millete karşı sorumluluğun gereği olarak gördüm.

Bu ilkeler temelinde çıktığım yazı yolculuğunda, yedi yılda Akşam okuyucularıyla birçok düşüncemi paylaştım. Burada açıkça ifade etmek isterim ki akademik gelenekten gelen biri için köşe yazarlığı kolay bir iş değildir. Akademik üslupta yazıların didaktik bir yöne kayması sıkça karşılaşılacak bir durumdur. Zaman zaman yazdıklarım üzerinden bu özeleştiriyi yaptığımı belirtmek isterim; bu dönem içerisinde, yazdıklarımı ilgiyle takip eden, eleştiren, değerlendiren çok sayıda okuyucum, dostum oldu. Onlara yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür borcum olduğunu biliyorum, çünkü her yeni yazıya başlarken onların katkısını hissettim, eleştirinin besleyici tarafını gördüm.

SON YAZI

Evet, her başlangıcın bir sonu vardır, yedi yıllık Akşam yürüyüşümüzün son yazısını, veda yazısını yazarken, her vedada saklı hüznü hissettiğimi ifade etmek isterim. Yazmak sadece bir fikir sahibi olmak, onu paylaşmaktan öteye bir yaşama biçimi, insanın kendini ifade gücü, bir başka söyleyişle kendini gerçekleştirme tarzı olduğu zaman ondan uzaklaşmak elbette kolay değildir. Burada iki bakımdan şanslı sayılırım; birincisi yazmayı bırakırken, ülkem için bir başka yolculuğa çıkmanın sorumluluğunu almaktayım; diğeri ise millete doğrudan uzanacak bir elin, icraatın, yani düşünceden uygulamaya giden bir yolun başında bulunuyorum; desteğinizi ve dualarınızı esirgemeyin.

Başta Genel Yayın Yönetmenimiz Mustafa Bey olmak üzere, yedi yıldır birlikte çalıştığımız Orhan Kizir Bey'e, servisteki arkadaşlara emekleri için bütün Akşam ailesine, eleştiri ve değerlendirmeleri için Akşam okurlarına çok teşekkür ediyorum.

Selam ve saygılarımla. Allah'a ısmarladık.