Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada Kırgızistan’ı örnek göstererek Filistin’in Birleşmiş Milletler’de tam üyelik talebini dile getirmesi, Türk milletinde ciddi bir rahatsızlık yaratmıştır. Türkiye’nin kardeş ülkesi olan Kırgızistan’ın, Abbas tarafından bu şekilde kullanılması, diplomatik bir gaf olarak algılanmıştır. Türk dünyasının bağları olan bir ülkeyi, Filistin’in üyelik mücadelesi bağlamında örnek göstermek, dostluk ilişkilerine zarar veren bir yaklaşımdır.
KIRGIZİSTAN’IN YANLIŞ ÖRNEK GÖSTERİLMESİ
Kırgızistan, Türkiye’nin tarihsel ve kültürel bağlara sahip olduğu, kardeş bir ülkedir. Abbas’ın Filistin’in nüfusu üzerinden yaptığı karşılaştırmalarda Kırgızistan’ı örnek göstermesi, Türk dünyasına saygısızlık olarak algılanabilir. BM üyeliği bağlamında örnek verilecek ülkeler varken, Kırgızistan’ı bu denkleme dahil etmek, Abbas’ın Türk dünyasına yönelik yanlış bir tutumunun göstergesidir. Eğer Abbas, nüfus kıyaslaması yapmak istiyorsa, Kuveyt, Katar veya Bahreyn gibi ülkeleri örnek verebilirdi.
UYGUR TÜRKLERİNE YÖNELİK HATALI YAKLAŞIM
Mahmud Abbas’ın Çin’deki Uygur Türklerine yönelik yaptığı açıklamalar da başka bir sorunlu alanı ortaya koyuyor. Abbas, Uygur Türklerini “terörist” olarak nitelendirerek, Çin’in bu halka yönelik uyguladığı baskı ve zulme karşı sessiz kalmış, hatta onları suçlayıcı bir dil kullanmıştır. Türk dünyası ve özellikle Türkiye, Uygur Türklerine yönelik zulmü defalarca kınarken, Abbas’ın bu konudaki suskunluğu ve hatalı açıklamaları, Türk milletinde derin bir kırgınlık yaratmıştır.
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN ÇATIŞMASINDA YANLIŞ TUTUM
Abbas’ın, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalarda Ermenistan’dan yana tavır koyması da Türk milletinde büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Azerbaycan’ın haklı mücadelesinde Ermenistan’ı destekleyen açıklamalar yapmak, Filistin lideri Abbas’ın Türk dünyasıyla olan bağlarını ciddi şekilde zedelemiştir. Bu tutum, Filistin’in Türkiye’den aldığı desteği sorgulayan bir bakış açısını gündeme getirmiştir.
MAHMUD ABBAS’IN DOST HANESİNDE OLMAMASI GEREKİR
Sonuç olarak, Mahmud Abbas’ın Türkiye’ye ve Türk dünyasına yönelik izlediği yanlış politikalar, onun dost hanesinde yer almaması gerektiğini bir kez daha göstermektedir. Kırgızistan gibi kardeş bir ülkenin adını kullanarak yaptığı talep, Uygur Türklerine yönelik hatalı söylemleri ve Azerbaycan’a karşı aldığı olumsuz tutumlar, Abbas’ın Türk milletine ve Türk dünyasına saygısız bir yaklaşımı olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle Abbas’ın, Türk milleti tarafından bir dost olarak görülmemesi gerektiği açıktır.