MENÜ
Ankara 21°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Emperyalizm kapıyı çalmadan girer
Vedat Bilgin
YAZARLAR
23 Temmuz 2020 Perşembe

Emperyalizm kapıyı çalmadan girer

Fransa’da yayınlanan haftalık Le Point dergisinin son sayısı Türkiye düşmanlığını kapağına yansıtarak çıkmış. Dedikleri şu ‘Erdoğan savaşı kapımıza getirdi’. Bu suçlayıcı saldırgan ifadeyle kastedilen nedir? Söyledikleri şu: ‘Ayasofya, Suriye, Libya Akdeniz konusunda Erdoğan bizim istediklerimizi, bizim beklentilerimizi değil tam tersini yaptı’.

Peki, asıl dertleri nedir? Türkiye onların yüz yıldır emperyalist hâkimiyet alanındaki bütün mazlum ülkelere adeta kapıyı çalmadan parçalayarak, kırıp girerek, yağmalayıp, katledip soygun yaptıkları yerlerde oyunlarını bozan bir biçimde bayrak göstermektedir. Bunun sebebi açıktır, yıllar yılı sessiz kalan Türklerin, şimdi nereye girseler nereyi parçalamaya kalkışsalar karşılarına çıkması onların morallerini bozmaktadır. İnsanlıkmış, insan haklarıymış, bu kavramların onlar nezdinde hiçbir değeri yoktur çünkü bu söylemler ancak, Batılı beyaz adam için bir anlam ifade etmektedir, sömürü alanlarında karşılaştıklarının kendileriyle eşit insanlar olduğu iddiasına bile tahammülleri yoktur.

BATILI, BEYAZ, SÖMÜRGECİ

Batılı merkezlerde üretilen Erdoğan düşmanlığının altında Türkiye düşmanlığı vardır. Bunda, Batı vesayetine girmiş orada başını kaldırmaya kalktığı zaman NATO Karargâhında darbenin nasıl yapılacağı eğitimini başarıyla almış cuntacı askerler eliyle başına vurulup susturulan bir dönemin kapanmasının rolü vardır. Türkiye’nin bağımsızlıkçı politikası Batılı başkentlerin kolay kabul edecekleri bir şey değildir.

Üstelik daha önce PKK katliamlarının gölgesinde bu cinayet çetesinin sivil görünümlü destekçileri ve onların Batılı istihbarat elemanlarıyla yaptıkları lobi faaliyetlerinin çalışmalarıyla Türkiye’yi AB’ye üye yapma yolunda ilerlemek gerekçesiyle, PKK ve KCK yapılanmasının taleplerini kabul etmeye zorladıkları bir aşamadan bugüne nasıl gelinmiştir; tam da ‘ulus devletin modası geçti federasyon yapın’ dedikleri noktadan nasıl geriye gitmişlerdir! Irak’ın, Libya’nın, Suriye’nin, İran’ın, Türkiye’nin parçalanması projesi nasıl bozulmuştur. Batılı başkentlerin gözünde Türkiye’nin kabahati büyüktür, suçlusu ise Erdoğan’dır; bunun için Türk devlet başkanına saldırmaktadırlar. Onları anlamak mümkün ya içerde onların ağzıyla konuşanlara ne demeli?

YENİ BİR RUH

Şunu açıkça belirtmek gerekir: Kim herhangi bir tv programındaki konuşmasında, herhangi bir gazete köşesinde yazısında veya başka bir yerde ‘Batıyla aramızı neden bozduk, ne güzel geçinip gidiyorduk, üstelik bizi AB’ye tam üye yapacaklardı; S 400’leri neden aldık, neden ABD’yi küstürdük bize Patriotleri vereceklerdi’ diyorsa; hızını alamayıp ‘Suriye’de Libya’da, Irak’ta ya da Akdeniz’de ne işimiz var’ diyorsa, bunu söyleyenin yüzüne dikkatle bakın. Karşınızdaki ya gerçekten ‘saftır’, ya da bu ülkeyle, bu milletle bir bağı kalmamış, ruhunu kaybetmiş, başka başkentlerle sıkı bağları olan birsidir.

Bugün, insanlık yeni bir durum karşısındadır: Emperyalistler ‘yollarına’ devam etmek istemektedirler fakat küresel çağ bu eski siyasetin Batı tahakkümünün sonunu hazırlamaktadır; yeni bir dünya kurulmaktadır. Türkiye, zamanın bu ruhunun farkındadır.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi