MENÜ
Ankara 21°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bir küresel manifesto
Vedat Bilgin
YAZARLAR
2 Ekim 2018 Salı

Bir küresel manifesto

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sene Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma başta olmak üzere, ABD’de katıldığı toplantı ve görüşmelerde ifade ettiklerinin tamamına hatta arkasından Almanya ziyaretinde söylediklerine birlikte bakıldığında ortaya çıkan söylemin, tam anlamıyla bugünkü küresel düzen için ihtiyaç duyulan bir manifestonun ana hatlarını kapsadığı görülecektir.

“Kısaca hatırlatmak gerekirse bugün küresel düzende tam anlamıyla belirsizlikler hâkimdir; birçok sorunun hızla büyüyerek insanlığın geleceğini tehdit ettiği, bir kaosa eğiliminin giderek yükseldiği görülmektedir. Bu eğilimin parametreleri arasında Ortadoğu’daki başta Suriye olmak üzere yaşanan savaşlar, İsrail zulmünün sürekli olarak baskı ve devlet terörü üzerinden yarattığı insan hakları ihlalleri, çatışmalar katliamlar; dünyanın birçok yerinde iç savaş dâhil yaşanan zulümler ve bunların sebep olduğu göç dalgaları, askeri darbeler ve anti demokratik girişimlerin Batı tarafından himaye görmesi; elbette giderek tahammül edilemez bir sorun haline gelen yoksulluk ve açlığa dönüşen dehşet tablosunu da eklemek gerekir.”

BM İÇİN REFORM

Bütün bu sorunlara kim cevap verecektir, cevap vermesi gereken bir adres var mıdır? Önce şunu belirlemek gerekir ki bu sorunlar öylesine işin doğası gereği ortaya çıkmış sorunlar değildirler; bir başka ifadeyle dünya, bu sorunlarla tesadüfen karşılaşmış değildir ve bugünkü küresel sorunların büyümesinin arkasında mevcut dünya sistemi bulunduğunu asla gözden kaçırmamak gerekir. Mevcut dünya sistemi diye ifade edilen düzeninin yaklaşık iki yüz yıldır ‘Batı sistemi’olduğunu, bunun İkinci Savaş sonrası patronajının ABD’ye geçtiğini hatırlatmaya ihtiyaç var mıdır? O halde bu sorunları çözme kabiliyeti olmadığı gibi bu sorunların büyümesinin, ağırlaşmasının sorumluluğu da Batı sistemine aittir.

Başkan Erdoğan, BM’deki konuşmasında dünyanın yarınları için kapsamlı bir BM reformu önermiştir. Bu sadece daha önce de ısrarla üzerinde durduğu ünlü ‘Dünya beşten büyüktür’ifadesinde yer alan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yapısının demokratikleşmesiyle sınırlı değil daha geniştir; BM teşkilatını adeta dünya sorunlarının çözüm merkezi haline getirecek yapısal bir dönüşümü ortaya koyan bir tekliftir.

KÜRESEL YÖNETİM

Dünyanın düzeninin adalet üzerinde yönetilmesini sağlayacak bu düzenleme BM’nin insanlık açısından ‘kalkınma, güvenlik ve sosyal eşitlik’ işlevlerini üstlenmesinin de temelini oluşturacaktır.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM’yi ‘Küresel Yönetim Merkezi’ haline getirecek bir reformu savunması; kuruluşun bütün yönetim mekanizmalarının milletlerin eşitliğine göre, demokratik bir biçimde işlemesine dönük değişim önerileri sadece biz Türklerin göğsünü kabartan bir çıkışın ifadesi değildir; dünyanın bütün ezilmişlerinin, bütün yersiz yurtsuz kalmış, ülkesinden kovulmuş insanlarının, bütün aç ve yoksullarının sorunlarının derdine deva olacak bir yeni yapılanmayı ortaya koyan tarihsel bir çıkıştır.”

BM böyle bir sorumluluk üstlenirse o zaman dünyanın zenginlikleri 62 kişinin elinde toplanırken 821 milyon insan aç yatmaktan, 68 milyon insan zulümden baskıdan kurtulmak için vatanlarını terk etmek zorunda kalmayacaktır.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi