MENÜ
Ankara 26°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Biden için hazırlık mı?
Vedat Bilgin
YAZARLAR
1 Şubat 2021 Pazartesi

Biden için hazırlık mı?

ABD Başkanı Biden’ın bölgeye dolayısıyla Türkiye’ye yönelik tavrının ne olduğunu, daha önceki açıklamalarından ve Başkan Yardımcılığı dönemi uygulamalarından bilen muhalif unsurların şimdilerde bir hareketlilik içinde oldukları gözlemlenmektedir.

Üzerinde sıkça duruyorum, ABD’nin temsil ettiği dünya sisteminin hegemonyasının çökmekte olması bu ülkenin başkanlarının şahsıyla doğrudan doğruya ilgili bir durum değildir. Başkanların benimsediği siyaset sadece bu hegemonya kaybını hızlandıracak veya yavaşlatacak düzeyde tesirler yapabilir; çünkü tarihsel değişmeleri hazırlayan süreçlerin bir değişim dalgasına dönüşmesi meselesi çok sebepli çok yönlü ilişkilerin, küresel ölçekteki oluşumların neticesidir. ABD merkezli Batı sisteminin hegemonik çöküşü de böyledir ve kişilerin hatta devletlerin bunun önüne geçmesi mümkün değildir; tıpkı hegemonya kurma dönemlerinde olduğu gibi.

SİSTEMİN SORUNU

ABD hegemonyasının çöküşünü hızlandıracak veya bunu geciktirecek politik stratejiler nelerdir, diye sorulabilir. Bu durumda yapılması gereken ilk tespit, bugüne gelinmesini veya çöküşü hazırlayan stratejinin ne olduğudur. Bilindiği gibi emperyalizmin savaş stratejileri esas itibarıyla sömürgecilikten farklı olarak Batılı kapitalist güçlere yani küresel sermaye gruplarına alan açmakla kalmayıp, dünya ölçeğinde ekonomik ve politik ilişkileri Batı’ya bağımlı kılacak bir örgütlenmeyi gerçekleştirme amacına yöneliktir. Bu savaşlar, emperyalist ülkelerin doğrudan işgali şeklinde olduğu gibi, vekalet savaşları veya hedefteki ülkelerde darbeler veya kontrol edilen, kendilerine bağımlı gruplar vasıtasıyla yapılan müdahaleler şeklinde olmaktadır.

İkinci tespit; Batı sisteminin emperyalist stratejisinin küresel ölçekte sorunları ağırlaştıran, bir çıkmaza götüren savaş stratejilerini reddeden bir yaklaşımla değiştirilmesi konusudur. Buna evet diyecek bir yönetimin, dünya ile ilişkilerini öncelikle barış içinde sürdürmeyi ilkesel olarak benimsemesi lazımdır ki, bunun anlamı dünyanın her yerindeki elbette Ortadoğu’daki bütün müdahalelerden vazgeçmek, işgalleri sonlandırmak, PKK/PYD gibi terör örgütlerini taşeron militer unsur olarak kullanmaktan vazgeçmek, FETÖ gibi devşirme yapılarla ilişkileri koparmayı kabul etmek olacaktır.

TÜRKİYE İÇİN

Önümüzdeki dönemde Biden iktidarının, Batı sisteminin emperyalist politikalarını savaş stratejisinden barışçı bir stratejiye dönüştürmesinin neredeyse imkansız olduğunu söylemek kehanet olmayacaktır, çünkü bu, Biden siyasetinin dayandığı toplumsal ittifaka, toplumsal sınıflar ve zümreler kadrosuna aykırı olduğu kadar, siyasal geleneğine, ilişkilerine askeri/endüstriyel koalisyonun beklentilerine de uygun değildir. Kısaca emperyalist stratejiden vazgeçilmesi mümkün gözükmemektedir.

Bu durumda Türkiye’deki muhalefetin, birincisi, içerde demokratikleşme ve gelişme çizgisini durduracak çatışmacı unsurlar ve etnik/ayrılıkçı siyaset eksenindeki; ikincisi, ülkenin bağımsızlıkçı dış politikası üzerinden bölgesel güç siyasetini engelleyecek arayışlara karşı tavrı, önem kazanacaktır. Muhalefet ya bağımsızlıkçı Türkiye siyasetinden yana ya da emperyalizmin küresel müdahaleleriyle eklemleşecek bir yolu tercih edecektir. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi