MENÜ
Ankara 24°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Afaroz’malar
Metin BOŞNAK
YAZARLAR
16 Aralık 2013 Pazartesi

Afaroz’malar

Ruhu bedevi olanın, imanı çöldür.

Mecnun olunca insan, Leyla sadece bahanedir.

Kimimiz yazar, kimimiz yazılırız.

Türkiye’nin sıkıntısı Fatih Sultan Mehmet'in en çok okuduğu kitabın neden İlyada olduğunu anlayınca sıkıntılar azalacak.

İlk emir “oku!” deyip de okumaya uzak durmak ilk emrin ihlali anlamına geliyor.

İnsan olarak sorunumuz, kendi işimizi Allah'a havale edip, Allah'ın yargılama gücünü da kendimizde görmek...

Taraf'ını anladık, Etraf'ına da bakmak lazım.

Özellikle Sırplar ve Yunanların kendileriyle barışması Türkiye’yle barışmaları anlamına gelecek.

Kıyametle niye kafa yorarsınız? Siz yaşamaya bakın. Diğerini, O halledecek zaten.

Hedef çok olunca "ilk" olanı hatırlamak zor oluyor tabii...

"Yunan Döneri," Türk Dönerinin "Doner" halidir.

Siirt Valisi kadar İngiliz'cem olsa, Robinson Crusoe'yu "yüzüne" okuyabilirdim.

Diyor ki: "Dizi çekimlerinden hayvanlara zarar vermedik!" İnsanlarla yetinmek böylesine güzel!

Zehir'li bir edebiyatı var dünyanın! Yalan dünyada zehirli gerçekler...

Bazen, Hamlet gibi, insanın birilerine "get thee to a nunnery!" diyesi geliyor.

“Fahişe”liğin cinsiyeti ve ünsiyeti yoktur; bel altı kadar boyun üstündekine de bakmak lazım.

Şirince'den önce Yedi Uyuyanlara uğramak var şimdi!

NFK Hitabesinde "sağına solunca arkana önüne bakmadan ben varım!" demekten bahsediyordu. Demek ki üstat çağırınca kimse olmayacağını biliyordu.

Kara'lık para edince, hepimiz Kara Murat’ız.

NFK "Genç adam!" dediğinde NFK kendimizi muhatap bildik; dinleyenlerin çoğu genç kaldı, biz yaşlandık!

Karlar erimez harsız: sevdaya ayrılık ondan gerekli.

Kimi "ney"den üfler, kimi neyle üflenir.

Bazı sorular vardır ki iki defa cevap verir aslında.

Rüşt ve din aslında "niyetle" başlar; bazen de "enaniyet"le biter.

Evrenin ahengini ararsanız her birimiz aynı kanunun telleriyiz; kimimiz akordun dışında kalır.

Şimdilik Öcalan'ın "seyit" olduğuna dair haber okumadım. Ama ümitle bekliyorum. Mesela Yusuf Suresini okurken düşünmek lazım.

Ya isminin sağına yaslanır insan, ya soluna. O zaman ismi ortada sıkışır; kendisi kalır zindanda.

Ruh hanice bir rüzgâr; zaman gibi. Kâh içimizde eser, kâh tepemizde; ya tozumuzu alır ya da toza bulanır.

“Nefs” kavgası vermek de nefsanî bir duruş işareti; nefs ile yaşamak asıl olan.

"Hayy" deyince, hem "hayat" var hem "hayâ." Hayatı kabul, hayatı reddetmek ne ola ki!

Kimi Allah'ı tanır; kimi "gölgesine" tapar.

Hakk'ı sadece mavera’da, hukuku sadece vera’da sanmak da bir tür "ikilik" algısıdır.

"Ben" değil Şeytan'a giden; "bende"liktir. Bende olan ben'in hesap ehliyeti yoktur.

İtaatin içindeki isyanı; isyanı besleyen itaati okumadan ne isyan ne itaat anlamlı oluyor.

"Kime ne?" iki kelimede hem itaatin hem de isyanın doruğunu ifade eder.

Medeniyeti şehirde arıyoruz lakin içimizdeki mimaridir dışımızda inşa ettiğimiz.

Allah'ın rızası aslında kulun rızasından geçer. "Allah aşkı" da oradan başlar.

Sorun Tanrı'da değil. Sorun tanrısal takılan insanda.

Kâh Doğu'ya baktık; kâh Batı'ya. Sonrasında fark ettik ki biz yokuz.

İnsanda sorun; rejimden önce bireysel insanlarla uğraşmak lazım.

Hz. İnsan'ı bulunca olacak her şey...

"Düşman" dediğimiz aslında aynada.

Kozmetik yüzümüzdedir, içimizdeki hazmetik sorun olan.

ODTÜ İHL açılınca, Türkiye uzayda mescit de yapabilecek.

Kuvvetler ayrılığı hakikaten sıkıntılı...

Mesela Bosna'da olsanız, bugün kar mı yağıyor, yağmur mu sistem karar verene kadar altı ay geçerdi!

Her alanda birliğe ihtiyacımız olduğu yine belli oldu.

"Kuvvetler ayrılığı" fitneye neden oluyor?  :)

“Göktürk” uydusundan sonra CHP’nin “oklarını” füzeye benzetmesi gerekecek.

CHP’nin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganı değişmiş.

Artık “Mustafa Kemal’in yurttaşlarıyız!” olacakmış.

“Yurttaşlık” yaşamakla ilgili kavram değil mi?

Bir sonraki uydumuz "Kanuni" olur sanırım, ama Ukrayna'dan fırlatılırsa sıkıntı olabilir...

ODTÜ'lülerin CV'lerinde 18 Aralık’a dair özel bir not olacak sanırım: "Eylemde oradaydım."

Dağ Turizmi reklamlarında Arınç’ı ciddi değerlendirilmesi lazım.

"Ezik nesiller yetiştirildi" diyor Erdoğan.

"Ne AB ne ABD; Türkiye Türkiye!" dediğimiz zaman, ezikliğin bittiği zaman olacaktır.

Zencilik bir ruh halidir; cildin rengiyle alakası yoktur.

Göktürk'ün Çin'den havalanması da güzel oldu.

"Çin'in ipeğine" bu sefer takılmadık.

ODTÜ'den Polis Akademisine aktarma olmaz artık...

Hacettepe kontenjanları patlama yapacak.

Koç Holding’ten Medeniyetler Köprüsü projesi bekliyoruz.

Ülker’den beklentimiz, “Otoyolum” kraker üretmesi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi