Hep tartışıyoruz ya...
Adalet istiyoruz diye...
Canı yanmayan yok gibi...
Önemli bir kısmı sistemden kaynaklansa da...
İnsan unsurunu yabana atmamak lazım.:.
Hakimler, savcılar...
Hele bilirkişilik müessesi...
Bakın çok yakınımızda yaşanmış bir hukuk garabetini anlatayım size de...
Danıştay kalksa, yargıtatay olmasa iş çözülür mü? siz karar verin...
Bir arkadaşımız daire satın alıyor...
daha doğrnusu alacağına karşılık bir daire...
Kat mülkiyet tapulu...
İçinde birisi oturuyor...
İddiası şu, burayı ben kooperatiften satın aldım...
Tapun var mı?
Yok!
O halde çık...
Çıkmam, git mahkemeye...
Gidiyor...
Hakim karar veriyor...
Evet bu daire tapu sahibine aittir, haksız bir işgal var...
Ama...
Daire sahibinin ecri misil talebine ret!
Niye?
Benim değerlendirmem böyle..:
Allah Allah!
Mülkiyet hakkının ötesinde bir hak olur mu hukuk devletinde...
Adam tapusuyla ispat ediyor...
Noterden ihtar çekmiş...
Mahkeme de, doğrudur bir işgal var diyor...
Ama, aynı mahkeme aynı kararda diyor ki...
Haksız yere oturduğunu kabul ettiğim yıllara ait kira talebini kabul etmiyorum...
Buyurun!
Aynen vaki bir olay...
Süreç 2008'de başlamış...
Yıl 2013!
Dosya Yargıtay'da...
Buyurun çözün adaletteki adalet anlayışını...
Bir Hakim benim takdirim bu diyor ve bir insan senelerce mağdur ediliyor...
Ardından da, bu ülkede haksızlık, zhukuksuzluk ayyukta diye yakınıyoruz...
İsteyene olayı ayrıntısıyla aktaracağım mahkeme dosyasının numarasını verebiliriz...
Şimdi kafa bu olduktan sonra...
Yargıtay olmasa, Danıştay kalksa...
NE OLACAK?
Hikaye...
Olması gereken mi?
Haksızlığı yüzdeyüz olan kararı veren Hakim'i derhal stajiyer pozisyonuna alacaksın...
En az 2 sene orada staj yaptırıp, maaşını da 1/4'e çekeceksin...
Bak bakalım işler nasıl düzeliyor!
Uzun mesele...
Söylenecek şey çok!
Devam edeceğiz...