Ankara’nın İzmir Caddesi’nde, vakti olan Ankaralıların hem alışveriş yaptığı hem de açık havada dinlendiği nitelikli iş yerleri bulunur. Ben de fırsat buldukça bir mağazaya uğrarım. Orada bir arkadaşım var; Recep Tayyip Erdoğan aşığı, AK Parti’ye gönülden bağlı ve partiyi her koşulda savunan biri. Ancak birkaç gün önce ziyaretimde, hiç beklemediğim bir durumla karşılaştım.
ESKİ SAVUNUCU, YENİ ELEŞTİRMEN
Mağazada sohbet ederken bir müşterisi geldi ve alışveriş yaparken AK Parti’yi ve hükümetin ekonomik politikalarını sert bir şekilde eleştirmeye başladı. Arkadaşım, daha önce AK Parti’yi savunan biri olarak bu eleştirileri kabul etmez diye düşündüm ama müşterisi gittikten sonra, bana dönerek artık dayanılmaz bir noktaya geldiğini söyledi. Yıllardır ticaretle uğraştığını, ancak böyle kötü bir ekonomik dönem yaşamadığını belirtti. Ticaretin günden güne kötüleştiğini, enflasyonun sürekli yükseldiğini ve hükümetin bu konuda çözüm üretemediğini dile getirdi.
DEVLET YÖNETİMİNDE TASARRUF EKSİKLİĞİ
En çok kızdıran şeyin ise hükümetin vatandaştan tasarruf istemesine rağmen, kendisinin tasarruf yapmaması olduğunu söyledi. Bu duruma örnek olarak, yakın zamanda bir devlet kurumundan bir yetkilinin şoförünün mağazaya geldiğini ve makam aracının aylık kuaför giderinin 14.900 TL olduğunu duyduğunu anlattı. Arkadaşım, “Ben emekliyim, aldığım emekli maaşı 12.500 TL. Devlet bana bu maaşı veriyor, ama bir makam sahibinin aracının yıkanmasına her ay 14.900 TL harcanıyor” dedi. Bu durumun vicdana, insafa ve merhamete sığmadığını vurguladı.
PARTİYE OLAN İNANÇ ERİYOR
Arkadaşım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan inancını da sorguladı. Yorulanların çekilmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı’nın, bu yorulanların yanında olduğuna dikkat çekti. “Genel merkezde yorulanları görmüyor musun, çekil kenara demiyorsun?” diye sordu. AK Parti’nin dibe vurduğunu ve bu gerçeklerin Cumhurbaşkanı tarafından görülmesi gerektiğini belirtti.
Tüm bu konuşmaların ardından ben sadece dinledim. Başımı önüme eğdim ve bir çay daha istettim. Artık bu gerçekler karşısında savunacak bir şey kalmadığını hissediyordum.
AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?
Bu yaşadıklarımı niye anlattım? AK Parti, belki de sonun başlangıcını yaşıyor. Ekonomik sorunlar, vatandaşın geçim sıkıntısı ve yönetimdeki tasarruf eksikliği, partinin tabanını bile rahatsız etmiş durumda. Cumhurbaşkanı mutlaka bu gerçekleri görmeli. Aksi halde, AK Parti için battı balık yan gider diyebiliriz.