MENÜ
Ankara 28°
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Hepatit hastalığı, yemek borusu varisi için risk oluşturuyor
Sağlık-Yaşam
24 Mart 2021 Çarşamba 13:34

Hepatit hastalığı, yemek borusu varisi için risk oluşturuyor

Toplardamarların genişlemesi, kalınlaşması olarak tanımlanan ve daha sık bacaklarda görülen varisler, vücudun diğer bölgelerinde, hatta yemek borusunda bile görülebiliyor.

Birçoğumuz varisleri daha çok bacaklardaki oluşumlar olarak bilsek de çoğunlukla karaciğerden kaynaklı nedenlerden dolayı yemek borusunda da varisler ortaya çıkabiliyor. Karaciğeri sağlıklı olan insanlarda özofagus varislerinin görülmeyeceğine dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, hastalığı oluşturan risk faktörleriyle ilgili şu bilgileri verdi:  “Başta siroz olmak üzere karaciğerin çeşitli nedenlerle oluşan uzun süreli hastalıklarından dolayı toplardamarların kalınlaşıp genişlemesiyle varisler oluşabilir. Sirozun haricinde uzun süreli kronik hepatit B ve hepatit C hastalığı olanlar da risk altındadır. Kişi yemek borusunda varis olup olmadığını hissedemez. Varisler kanamadan hiçbir bir bulgu vermez ancak endoskopik olarak saptanabilirler. ” 

Varis kanamaları yaşamı tehdit edebiliyor!

Ağızdan kanlı kusmayla bulgu veren özofagus varislerinde çok şiddetli kanamaların yaşamsal açıdan tehlikeli olabileceğine işaret eden Prof. Dr. Meltem Ergün, şöyle devam etti: “Hekim olarak amacımız kanamadan tespit edip önlem almaktır. Ancak hasta kanama şikâyetiyle hekime başvurursa da hastanın hayatını tehdit eden bir boyuta varmaması için bir an önce endoskopik tedaviye başlamak gerekir. Sirozu olan hastalarda, kanama riskine karşı, varis gelişip gelişmediği belirli aralıklarla endoskopik olarak takip edilmelidir. Varisi gelişmiş hastalarda da büyümeyi engellemek için ilaç tedavisine başlanır. Hiç kanama yaşamamış hastalarda ilaç tedavisi uygulanabilmekle birlikte; kanama görülen hastalarda yaklaşım değişir. Bu durumda endoskopik olarak varislerin bantlanması ya da bunların içlerinin tıkayıcı tedavisiyle kapatılması gibi tedaviler gündeme gelir.” 

Tanısı için endoskopi altın standart

Özofagus varislerinde tanıyı koymak için endoskopik yöntemin altın standart olduğunu ifade eden Prof. Dr. Meltem Ergün, belirtilerin genelde farklı hastalıklarla karıştırılmadığının altını çizerek, “sorun sadece yemek borusu ile sınırlı olarak yaşandığı için farklı sindirim sistemi sorunlarıyla bağlantısı pek yoktur. Siroz hastası kan kusuyorsa, altta yatan sorunun özofagus varisi olması çok muhtemeldir. Sorunun tanısı gibi tedavisi de endoskopik yöntemle yapılır” dedi. 

Kansere yol açmaz

Özofagus varislerinin kansere yol açmayacağını ancak şiddetli kanamaların tek başına bile yaşamı tehdit edebileceğini aktaran Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, sözlerine şöyle devam etti:  “Genel olarak sirozlu hastalarda eşlik eden asit (yani karında sıvı birikmesi) görülebileceği için tuzdan kaçınmaları gerekir. Hepatitleri varsa ilaçlarını muntazam kullanmaları önerilir. Varisleri olan hastalarda ayrıca varislerin içindeki basıncı azaltan beta bloker grubu ilaçları kullanmaları uygun olur. Siroza bağlı varis kanaması ya da asit gibi diğer komplikasyonlar gelişmişse hasta aslında karaciğer nakil adayıdır. Nakil yapılan bir merkezde kaydının olması, nakil listesinde adının bulunmasında fayda vardır. Vericisi bulunduğunda bu hastalar için kesin tedavi karaciğer naklidir.”  

Hibya Haber Ajansı

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi