Öte yandan, Ipsos tarafından gerçekleştirilen global araştırmaya göre Türkiye’den araştırmaya katılan yetişkinlerin %42’si pandemi başladığından itibaren kilo aldığını belirtti. Kilo aldığını belirtenler ortalama 6,1 kilo aldı. Bu veri TOAD olarak yaptığımız çalışmayı destekler nitelikte. Obezite ile mücadeledede hepimize görev düşüyor” dedi
TOAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Volkan Yumuk, 4 Mart Dünya Obezite Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, obezitenin 21. Yüzyıl’ın pandemisi olduğuna dikkat çekerek, “Obezite COVID-19 öncesi de zaten ciddi bir halk sağlığı problemiydi, ancak bu dönemin getirdiği olumsuz etkilerle önlem alınmazsa obezitenin yayılma hızı daha da artacak” uyarısında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 650 milyon, Türkiye’de ise 20 milyondan fazla obeziteli bireyin olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yumuk, “Bu da ülkemizde her 3 kişiden birinin obeziteli olduğunu gösteriyor. Obeziteyle mücadele edelim, daha sağlıklı bir toplum için ‘Hadi Birlikte’ hareket edelim” dedi.
Obezitenin karmaşık ve çok faktörlü bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yumuk, şunları söyledi:
“Obezite sadece yeme bozukluğundan kaynaklanan bir hastalık değil. Çevresel, genetik, psikolojik faktörler ile yaşam tarzı ve kullanılan ilaçlar da obeziteye neden olabilir. Kilo fazlalığı veya obezite tanısı koymak için en basit yöntem vücut ağırlığını (kg) boyun karesine (m2) bölerek, Vücut Kütle İndeksi’ni (VKİ) bulmaktır. Bu değerin 25-29,9kg/m2 olması fazla kilolu, 30kg/m2 üzerinde olması ise obeziteli birey olması demektir. TOAD’ın başlattığı VKİ’nizi hesaplayın kampanyası ile herkes VKİ’sini öğrenerek önlemini alabilir.
TÜRKİYE’NİN VKİ’Sİ 28.9
Prof. Dr. Volkan Yumuk, geçtiğimiz yılın sonunda TOAD’ın hadibirlikte.com web sitesi ve sosyal medyada başlattıkları “Yeni Yılda Yeni Kararlar Alın, Obeziyete Karşı HADİ BİRLİKTE Diyenlerden Olun” kampanyası hakkında da açıklamalarda bulundu.
“Obezite önlenebilir bir hastalıktır. Mücadele etmek için öncelikle obeziteyi bilmek gerekir. Bu sebeple ‘yeni yılda Vücut Kütle İndeksi’ni bilmeyen kalmasın’ dedik ve herkesi hadibirlikte.com sitesine girerek VKİ’sini hesaplamaya davet ettik” şeklinde konuşan Prof. Dr. Yumuk, çağrının çarpıcı sonuçlarını da şöyle açıkladı:
“Türkiye obezite görülme sıklığında Avrupa’da birinci, dünyada ise dördüncü sırada. Bizim de 2 ay gibi kısa bir sürede sosyal medyada yürüttüğümüz kampanya, bu tabloyu gözler önüne serdi. Duyuruyu yaptığımız günden bugüne yaklaşık 22.500 kişi kampanyaya katıldı. Ortalama VKİ ise 28.9 çıktı. Yani malesef, obezitenin sınırında olduğumuz bir kere daha tescillendi.”
PANDEMİDE 6.1 KİLO ALDIK
Pandeminin kilo almak konusundaki olumsuz etkilerine de değinen Prof. Dr. Volkan Yumuk IPSOS araştırma şirketi tarafından yapılan bir çalışmanın sonuçlarına değindi:
“Pandeminin en hasar verici yan etkilerinden biri de evde kalınan dönemde kilo yönetiminin iyi yapılamaması oldu. IPSOS araştırma şirketinin yürüttüğü bir çalışmaya göre, Türkiye’den araştırmaya katılan yetişkinlerin %42’si pandemi başladığından itibaren kilo aldığını belirtmiştir. Kilo aldığını belirtenler, pandemide ortalama 6.1 kilo alındığını ortaya koymuştur.
TOAD olarak bu tehlikeyi önden sezdiğimiz için Nisan-Aralık ayları içinde farklı içerikli webinarlar düzenleyerek bu konuya dikkat çektik. Çeşitli disiplinlerden hekimlerimiz ile doğru kilo yönetimine yönelik sohbetler gerçekleştirdik, oldukça da yoğun ilgiyle karşılaştık. Ancak yine de yapılan araştırmanın sonuçlarına bakıldığında daha kolektif bir yaklaşım ihtiyacı net bir şekilde görülüyor.”
OBEZİTELİ BİREYLER COVID-19’U DAHA AĞIR GEÇİRİYOR
Obeziteli bireylerde COVID-19’un daha ağır seyrettiğini ifade eden Prof. Dr. Volkan Yumuk, şu bilgileri verdi:
“Dünya Obezite Federasyonu duyuruları ya da dünyanın pek çok yerindeki hekimlerin bireysel çalışmaları var, obeziteli bireylerde COVID-19'un sonuçlarının daha kötü olduğunu ve hastalığın daha ağır seyrettiğini biliyoruz. Yeni yapılan bir meta analiz çalışması sonuçlarına göre; fazla kilolu ve obeziteli COVID-19 hastalarının, normal kilolu olan hastalara göre; COVID-19 pozitifliğinde %46’lık, hastaneye yatışta %113’lük, ölüm sonlanımında %48’lik artış gösterdikleri ortaya konulmuştur. Yakalanmak konusunda değil, ancak tedavi konusunda obezite, COVID-19 açısından dezavantaj oluşturuyor.”
AVRUPA KRİTERLERİNDE OBEZİTE MERKEZLERİ YAYGINLAŞMALI
Obezite hakkında farkındalık yaratılması ve kamuoyunun obeziteyle mücadele konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Volkan Yumuk, “Obezite kliniklerinin ve temel bakım merkezlerinin artırılması önemli. Fazla kilolu veya obeziteli bireyler hastalıkları hakkında nereden nasıl yardım alabileceklerini bilemediği gibi ayrımcılığa ve önyargılara da maruz kalabiliyorlar. Bu konuda da aslında toplumda hepimize düşen çok görev var” dedi.
Türkiye’nin obeziteyi kronik bir hastalık olarak tanımlayan ilk 5 ülkeden biri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Yumuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde obezite Sağlık Bakanlığımızın öncelikleri arasında yer alıyor. Obeziteyle Mücadele Eylem Planları yapıldı. Bu kapsamda Avrupa standartlarında obezite merkezleri de açıldı. Güzel işler yapılıyor. Ancak bunların çoğaltılması, yaygınlaştırılması ve nitelikli elemanların artırılması çok önemli. Obezite multidisipliner yaklaşım gerektiriyor. Avrupa Obezite Araştırma Derneği (EASO) kriterlerine uygun ne kadar çok obezite merkezimiz olursa obeziteyle o kadar başarılı mücadele edilebilir.”
SARI KURDELE TAK, OBEZİTEYE DİKKAT ÇEK
Obeziteyle mücadelede topyekün hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Volkan Yumuk, “Dünya Obezite Günü’nde herkesi yakasına sarı bir kurdele takarak veya sosyal medya filtrelerini kullanarak bu mücadeleye destek vermeye davet ediyoruz” dedi.
Hibya Haber Ajansı