Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"İttifakın önümüzdeki 10 yıllık yol haritasını belirleyecek NATO 2030 sürecine ilişkin kararların alınacağı önemli bir zirveye iştirak edeceğiz.
NATO farklılaşan tehditler karşısında kendisini güncellerken yeni şartlara da uyum sağlıyor. Bu süreçte güvenliğin bölünmezliği dayanışma ve beraberlik başta olmak üzere ittifakın temelinde yer alan karar alma mekanizmalarında ve ilkelerinden taviz verilmemesi gerektiğine inanıyoruz.
Türkiye olarak DEAŞ'tan PKK YPG'den Fetö'dan DHKP-C'sine kadar aynı anda birçok terör örgütüyle mücadele yürütüyoruz.
Dün Afrin'deki hastaneye yapılan terör saldırısı PKK YPG'den nasıl kalleş ve vahşi bir örgüt olduğunu göstermiştir. Aralarında bebeklerin doktorların hastalarında olduğu 14 sivil saldırıda şehit olmuş 32 kardeşimiz de yaralanmıştır.
Ülkemizin sınırları NATO'nun da sınırlarını oluşturuyor. Biz kendi sınırlarımızı korurken NATO'nun sınırlarını da koruyoruz. Farklı cephelerde verdiğimiz mücadelelerde haklı olarak ittifak ruhuna uygun şekilde hareket edilmesini bekliyoruz.
Zirve sırasındaki müttefiklerimize başta terörizm olmak üzere ülkeye yönelik tehditler karşısında dayanışma göstermelerini beklediğimizi de ifade edeceğiz. 1952'den bu yana ihtiyaç duyulan her dönemde ittifaka sağladığımız katkılar Türkiye'nin NATO'daki yeri ve önemi konusunda bir mihenk taşıdır.
Günümüzde de NATO'nun yüzleştiği sınamalar karşısında güvenilir bir müttefik olarak kritik sorumluluklar üstlendik üstleniyoruz. 2030'a giren süreçte Türkiye'nin ittifak içindeki rolünün daha da önem kazanacağına inanıyoruz. Zirve marjında bazı müttefik ülke devlet ve hükümet başkanları ile de görüşmeler yapacağız.
Bu görüşmelerde hem gündemimizdeki ikili meseleleri hem de NATO bünyesindeki iş birliğimizi değerlendireceğiz.
NATO zirvesi sonrasında kardeşim Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'in davetine icabetle Azerbaycan'a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğim. Türkiye Azerbaycan kardeşliği bölgemizin barış refah ve istikrarının teminatıdır ve bu süreç içerisinde özellikle de Azerbaycan Karabağ'da tarihi bir zafere imza atarak 30 yıllık işgale malum son vermiştir. Bu sefer aynı zamanda bölgede kalıcı barış ve istikrarın da kapısını aralamıştır. Bu fırsatın hiç siyasi hesaplarla heba edilmemesi en büyük temennimizdir.
16 Haziran çarşamba günü A Milli Futbol takımımızın Galler ile oynayacağı maçı da değerli kardeşim sayın Aliyev ile birlikte izleyeceğiz.
18 Haziran cuma günü ise himayem altında Dışişleri Bakanımızın ev sahipliğinde düzenlenecek Antalya Diploması Forumuna da katılacağım."
Soru 1- Biden ile hangi meseleleri konuşacaksınız.?
"Öncelikle bir çok mesele var masaya yatıracağımız; 24 Nisan bizim için çok olumsuz bir noktadır, gündemimizdedir. Müttefik iki ülke arasındaki bu gelişme bizi rahatsız etmiştir. Savunma Sanayinde masa üstende kalan bir çok konu var . F-35 anlaşması var sözleşmeye göre ödemelerimizi yapmamıza rağmen teslim alamadığımız bir sözleşme-anlaşma var.! Patriotlar yine aynı şekilde verilmediği satılmadığı için S-400'leri temin etmiş durumdayız. NATO'nun birlik ve beraberliğine dayanışmasına güç katacak yani; amasız, fakatsız bir yaklaşımı Amerika'dan görmek istiyoruz ve bir diğer adımda da bir biz NATO'dan ve İttifak üyelerinden ülkemizin güvenlik hassasiyetlerini dikkate alınmasını söylem ve eylemde müttefiklik ruhuna uygun hareket edilmesini bekliyoruz."
Soru 2- Türkiye'nin terörle mücadelesine yeterli desteği sağlamadı. Liderler Zirvesi'nde bu konu gündeme getirilecek mi.?
"NATO Genel Sekreteri Stoltenberg her zaman olumlu yaklaşımlar içerisinde olmuş bir dostumuzdur. Bu süreç içerisinde de bu olumlu yaklaşımından hiçbir zaman taviz vermedi ve aynı şekilde bu süreci devam ettiren bir dost bir arkadaştır. Tabii burada da yine ne gibi adımlar atacağız neler yaparız neler yapılabilir bunları da görüşme imkanımız olacak."
Soru 3- Merkez Bankası'nın rezervleri ne durumda ticaret konusunda yaşanan somut gelişmeler var mı.?
"Şu an da Merkez Bankamızın döviz rezervi konusunda geldiğimiz nokta 100 milyar dolar seviyesine ulaşmış vaziyetteyiz. Bu çerçevede yakın zamanda en büyük ticaret ortaklarımızın başında gelen Çin'le çok önemli bir anlaşmayı yaptık ve daha önce için ile 2,4 milyar dolarlık bir swap anlaşmamız zaten vardı şimdi bu rakamı 3,6 milyar dolarlık yeni bir swap anlaşması yaparak 6 milyar dolara çıkarmış olduk. Bazı malum kendilerine göre Merkez Bankasının döviz rezervi düşüyor bundan dolayı zil takıp oynayanlar var onların bu oyunlarında bozulmuş oldu zira bu 100 milyar dolarla İnşallah şimdi Başbakanlığın döneminde 135 milyar dolara kadar çıkmıştık. İnşallah bu tırmanış şimdi yeniden başlıyor ve bu tırmanışı da devam ettiricez."
Soru 4-Soru : Marmara Denizi'ndeki mücadele kapsamında ciddi bir çalışma söz konusu hem bakanlık hem belediyeler ve çalışmalarını yürütüyorlar. Marmara Denizi'nin koruma alanı ilan edilmesi ile gündemde oturum balıkçılar açısından nasıl bir anlama gelecek alınabilecekler mi. ? Çünkü akıllarında soru işareti var bir taraftan da tarımda kullanılabilmesi için bir çalışma var mı.?
"Dün akşam Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'ni yayınladık ve bu genelge ile birlikte de Marmara Denizi Eylem Koordinasyon Kurulunu kurduk. İki gün önce de Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde YÖK'ün organizesi ile üniversitelerimizden tüm hocalarımızla bu okulla ilgisi olan bir araya geldik. Biz mesajlarımızı verdik YÖk başkanımız mesajlarını verdi ve bunun yanında hocalarımızı da dinleme fırsatımız oldu ve bundan sonraki süreçte de birlikte neler yapabiliriz bunları konuştuk. Toplanan müsilajın incelemeler neticesinde ki durumuna göre bunlar eğer gübre olmaya müsaitse bunlar gübre olarak kullanılabilir. Bunun kararını kim verecek işte bu kurulan ekipler bunların kararını verecek ona göre de bunların adımı atılmış olacak."
Soru 5- Sözünü akdini yerine getirmiş bir Türkiye var, peki Türkiye bu görüşmelerden ne kadar sonuç alabilecek.?
"Amerika gibi bir ülkeden Türkiye'nin beklentileri acaba tam manası ile karşılığını buldu mu derseniz bulmadı, temenni ederim ki bundan sonraki süreçte bunu bulalım."
Hibya Haber Ajansı
Sayfa başına git