Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satış başları şöyle:
"Cumhuriyet tarihindeki en kapsamlı ve iddialı vizyon programı olan 2023 hedefleri ile ülkemizi buluşturma misyonunun sahiplerinin en başında yasama boyutuyla mecliste siyaset boyutuyla siz geliyorsunuz.
İstiklal harbinden biri 15 Temmuz'da olmak üzere iki defa gazilik unvanı ile şereflenen meclisimiz her dönemde zorlu dönemlerden geçmiştir.
Ankara'da toplanıp egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyerek İstiklal harbimizi başlatan ve zafere ulaştıran bu meclistir. Çok partili siyasi hayata geçişimizde tek parti faşizminin baskılarına ve kötü mirasına rağmen Türkiye'yi demokrasiyle ve milli iradenin üstünlüğü ile yine bu meclisten çıkmıştır.
Türkiye 2019 dan itibaren gerçekleştirdiği ve halen devam eden harekat güney sınırlarını güvence altına almıştır.
Akdeniz'den Libya kadar pek çok hamleyle ülkemizi sahillerini hapsetme girişimlerine en etkili cevapları vermiştir.
Mart ayından beri tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan salgın süreci bu yoğun dönemi yeni bir seviye hukukuna geleceğine sahip çıkmıştır.
Bizde milletimizden aldığımız yetkiyle demokrasimizin işlerliğini ispatladık. Milli iradenin üstünlüğüne olan inancımızı tekrar tekrar tazeledik.
Eser ve hizmet siyasetimizin gücünü sergilediğimiz mücadelelerinin hiçbirinde ülkemizin onurunu ve itibarını yere düşürmedi milletimizin başını yere eğdirmedi bunu yaparken asla Türkiye'nin gündemini karanlık mahfillerde kurgulanan senaryolara teslim etmedik.
Ülkemize şu veya bu dış gücün ne onların piyon olarak kullandığı örgütlerin, ne de içeride bu kirli senaryo ve gönüllü figüran yazılanların istikamet çizenlerin, Genel Başkanı koltuğunda oturan zat çıkmış lağım çukuru diye ifade ettiği bir takım iddiaları meclis kürsüsünden tekrarlıyor.
PKK terör örgütünün güdümündeki Parti'nin savunmaz.
Feto'nun kumpas projelerine de pervasızca alet edilmiştir.
'Yalanın iftiranın çarpıtmanın mecrası olarak da kullanıldı' diye ifade edilen ve onları ortaya atan mahsullerin peşinden gitmek ancak kendini oraya layık gören umutlarını keserler kadar terör örgütleri yetmemiş olacak ki şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış.
Her seçimde şu kadar oy alamazsan bırakırım diyen ama her defasında onurunu ayaklar altına alıp arsızca koltuğunda oturmaya devam edenler önce aynanın karşısına geçip bunu kendilerine söylesin. Türkiye'de hiç kimsenin bu haysiyet fıkralarından onur ve nasihat almaya da ihtiyacı yoktur.
Milli iradenin üstünlüğü demokrasi sandık gibi kazanımlar darbelerin yol açtığı kesintilere rağmen ülkemizi en üst lige taşımıştır.
Bu başarıda en büyük pay sahibi de ülkemizin son 19 yılına damgasını vuran AK Partidir.
Türkiye'de bugüne kadar tek parti faşizmi ile de vesayet ve darbe verilirdi. Terör örgütleri ve organize suç şebekeleri ile de göğüs göğüse mücadele eden yegane parti sürdürebilecek tertemiz yeterli donanıma sahip tek parti AK Partidir.
Bu ülkenin sosyal medya mecraları üzerinden değil demokratik mekanizmalarla yönetildiğini 2023'te bir kez daha görecekler.
Bugün dünyada ülkemize uluslararası alanda iftira atan suç yamamaya çalışan kesimlere baktığımızda arkalarında 3-4 örgütün bulunduğunu görürüz. Bunlardan biri bölücü terör örgütü PKK ve onun siyasi veya sivil görünümlü uzantılarıdır. Tüm unsurları ve imkânlarıyla Fetö terör örgütüdür. Ülkemize yönelik kampanyaların bir başka önemli destekçisi eskiden bir batıdaki eli kanlı Ermeni örgütlerinin arttığı kuruluşlardır.
Bir de organize suç örgütleri mensuplarını eklediler. Esasen bir bakıma bu yapıların hepsi de aynı kaynaklardan beslenmekte aynı eller tarafından yönlendirilmektedir.
Fetö'dan PKK'ya şimdi de organize suç örgütlerine kadar tüm millet düşmanlarının malzemelerini ülke gündemine ve özellikle de meclis kürsüsüne taşımakta ısrar edenleri görüyoruz. Ülkemiz adına üzülüyorum.
Biz ülkemize ve milletimize dahil her meseleyi tüm taraflarıyla kamuoyu önünde oturur konuşur tartışır değerlendiririz ama bunu asla terör örgütleri veya suç örgütleri mensupları üzerinden yapmayız.
Türkiye'nin geleceği adına en küçük bir projelerini programlarını gayretlerini hatta hayalleri olmayanların, suç örgütler üzerinden tedavülle sokulan senaryoların üzerine balıklama atlamalarının takdirini milletimize bırakıyoruz.
Bizim bugüne kadar ülkemiz ve milletimiz için yaptıklarımız ortadadır. Bundan sonra yapacaklarımızı da her platformda dile getiriyoruz işte daha geçen hafta Karadeniz'de keşfettiğimiz yeni bir gaz rezervinin müjdesini milletimizle ne yaptık paylaştık.
Hizmetlerden kazandırdığımız ve kazandıracağımız eserlerden yedi düvele karşı verdiğimiz ve vereceğimiz mücadelelerden başka bir konu yoktur, olmamıştır, olmayacaktır.
Küresel düzeyde ortaya çıkan fırsatları değerlendirmek için sürekli yeni arayışlar peşinde olan yatırımcılarımıza her türlü desteği verdik veriyoruz.
Spor da artan başarılarımızın uluslararası alanda artarak sürmesini diliyorum.
Bizim gençlik yıllarımızda spor denince akla ilk futbol güreş basketbol voleybol boks karate gibi spor dalları gelirdi bugün artık spor ve sporcu kavramları anlamları yanında çok farklı boyutlar kazanmış bulunuyor. Dijital oyun sektörü içine sporu fuarları uluslararası turnuvaları da alarak günden güne genişliyor.
2012 yılında 70 milyar dolar büyüklüğe sahip olan dünya dijital oyun sektörü salgınında etkisiyle 2020 yılında 159 milyar dolara ulaştı.
19 yılda diğer pek çok alana birlikte internet altyapısına ciddi yatırımlar yaptık.
Tabii burada en önemlisi fiber, fiber hat uzunluğumuzu 81 bin kilometreden 460 bin kilometreye çıkardık.
İstanbul-İzmir yolunun otobanını biz yapmadık mı.? Hala bir eser var mı diyorsun ya 3 saat 15 dakikaya burayı biz düşürmedik mi.?
Senin hastane hayatını biliriz. SGK başında iken orayı nasıl çökerttiğini de.
Cumhur İttifakı olarak biz Cumhur'un emrindeyiz. Biz Cumhur için her türlü adımı atmaya varız.
Son dönemde başımızı ağrıtan bir konu da Marmara'da başlayan ve giderek genişleyen müsilaj sorununa da işte biz bu anlayışla bakıyoruz. Nasıl Haliç'i tertemiz yaptıysak, denize girilir hale getirdiysek, orada balık tutar hale getirdiysek, inşallah bu müsilaj belasından da kısa zamanda Marmara'mızı İstanbul'umuzu temizleyeceğiz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız uzman ekipleri ile hemen harekete geçti. Üniversitelerimizle birlikte şu anda hareket halinde suyun altından ve üstünden alınan numuneler TÜBİTAK'ta incelenmeye başlandı.
Marmara Denizi'nin tamamını koruma alanı ilan ederiz. Atık su arıtma sistemlerimizi en ileri teknolojiye taşıyarak ve gereken diğer tüm adımları atarak Marmaray'ı temizleyeceğiz. Meselesine kalıcı çözüm getirme konusundaki yol haritamızı içeren stratejik planımızı da 3 ay içerisinde inşallah tamamlıyoruz.
İstanbul'un Silahtar Ağa'daki Arıtma Tesisi'nin yapımını törenle durduran, arkadaşlar burası çok önemli; en temiz ulaşım aracı olan metroların inşaatını da yeni Sancaktepe toprakla kapatan Küçükçekmece'nin derelerini bakterilere teslim eden Beykoz'daki Şile'deki dereleri arıtma tesislerini işleten gerek ofise bulayan pek çok yerde çöp toplamaktan bile aciz olan her yerinden basiretsizlik akan bir zihniyetin keyfine biz bu ülkeyi terk edemeyiz.
Herkes öncelikle kendi işini yapacak. Sokağı ile deniziyle tüm canlıları koruyacak partisine bakmaksızın işini yapamayan kurumları atmak milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak bize düşüyorsa onunda gereğini yerine getirmekten çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede iklim dostu şehircilik anlayışının bir örneği ve cumhuriyet tarihimizin en büyük projelerinden biri olan Kanal İstanbul'un inşasına da planlama sahasının yarıdan fazlası yeşil alanlardan oluşan yürüyüş ve bisiklet yolları ile ekolojik koridorlara ev sahipliği yapacak bu susuzluğa yol açacağına kadar nice zırva ile engellemeye çalışanlar önce bu şehre karşı askeri görevlerini yerine getirsinler.
Sonra bizim projelerimize laf etsinler. Biz bu tür yalanlara iftiralara bakmadan hayırda yarışmayı sürdüreceğiz.
Hatırlarsanız plastik poşet kullanımını ücretli hale getirince, çevreci olan muhalefet bize demediğini bırakmamıştı. Çevre kirliliğinin en önemli sebepleri arasında yer alan plastik poşet kullanımını başlattığımız bu uygulama ile yüzde 75 oranında azaldı.
Sadece hammadde ithalatını azaltarak ülkemizde yılda 2 milyar lira tasarruf sağladı yine muhalefetin diline doladı. Türkiye Çevre Ajansı vasıtasıyla yılda 9 milyar adet su ambalajını geri dönüşüme kazandırıyoruz.
Eşimin öncülüğünde Cumhurbaşkanlığımızda başlayan ve ülkemizdeki tüm kurumlara yayılan sıfır atık projesi de Birleşmiş Milletler tarafından ödüle layık görülen bir başarı hikayesine dönüşmüştür. Şu ana kadar 93 bin kamu binasında hayata geçen bu proje ile ekonomimize 17 milyar liralık katkı sağlayan neticeler elde edilirken 209 milyon ağaç kurtarıldı.
2 milyar ton sera gazı salınımını önüne geçildi. Ülkemizdeki geri kazanım oranını yüzde 13'ten Avrupa ülkelerinin çoğunu geride bırakarak yüzde 22,4 de çıkardık şimdi yüzde 30 5'e hedefliyoruz.
Avrupa'da en çok ağaçlandırma yapan ilk dünyada 4 ülkeyiz.
Erozyonla kaybettiğimiz toprak miktarımız yılda 500 milyon tondan 154 milyon tona düşmüştür.
Araç sayısı son 20 yılda 7 milyondan 26 milyona çıkmasına rağmen sera gazı emisyonunu azaltmayı başarmış ender ülkeler arasındayız yenilenebilir.
Yenilenebilir enerjide Avrupa'nın 6 dünyanın 13 ülkesi haline geldi sadece Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in yakın zamanda o istediği şampiyon Belediye Başkanları Üyesi seçildi. Gaziantep'te 148 güneş enerjisi santrali bulunuyor.
Biz milletimizle birlikte çıktığımız bu kutlu yolda büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa edilene kadar durmadan duraksamadan bu yola devam edeceğiz.
Kin ve nefret acı sonuçlarını hep birlikte takip ediyoruz. Bu kin ve nefret tohumlarının en başta gelen hedefi de dünya genelinde müslümanlar Avrupa'da da Türklerdir. Henüz Bosna'dan Türkistan'dan Irak ve Suriye'ye yeni Zelanda'dan Filistin'e kadar yaşanan nice katliamın acıları tazeliğini korurken sürekli yeni saldırı haberleri ile yaralarımız tekrar kanıyor.
Kanada'da yaşanan son saldırı bu kin ve nefret dalgasının artık ne derece büyük bir tehdit haline dönüştüğünün en bariz örneğidir.
Türkiye nasıl milyonlarca sığınmacıya kucağını açarak insani vazifesini yerine getirmişse dünyanın her köşesindeki İslam düşmanı Türk düşmanı saldırılara karşı da sesini yükseltmekten her platformda bu çarpıklığı dile getirmekten geri durmayacaktır.
Bütün gücümüzde dünya beşten büyüktür demeye kendimiz dostlarımız ve tüm mazlumlar için hakkı hakkaniyeti adaleti özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz.
Brüksel'deki NATO zirvesinde katılacağımız oturumlarda gündemimizdeki meseleleri muhataplarımızla ele alacağız. Herhangi bir geri duruş asla olmayacak zirve vesilesiyle Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Biden başta olmak üzere Litvanya Almanya İngiltere Yunanistan liderleri ile ve vaktin uygun olması halinde diğer katılımcılarla da baş başa görüşmeler gerçekleştireceğiz.
NATO'nun en önemli üyesi olan Türkiye'ye ittifak kapsamında üzerine düşen görevlerin tamamını hakkıyla yerine getirmiş bir ülkedir. İttifak içindeki diğer ortaklarımızdan tek beklentimiz bölgemizdeki gelişmelerde, ülkemizin egemenlik haklarına ve güvenlik hassasiyetlerine saygı gösterilmesidir.
Hibya Haber Ajansı
Sayfa başına git