Çocuk her ne kadar bağımsızlaşmayı arzu etsede anne ve babasına bağlıdır ve bu durumdayken fark etmesi öfke nöbeti yaşamasına sebep olur.
Öfkelenen bir çocuğa en doğru yaklaşım, çocukla birlikte öfkelenmemek yani sakinliğimizi koruyabilmektir. Şöyle düşünün karşınızda avazı çıktığı kadar bağırarak ağlayan bir çocuğunuz var ve siz de onunla birlikte öfkeleniyor ve ona bağırmaya başlıyorsunuz. Peki bu işe yarıyor mu? Hayır aksine çocuk kendisi anlamayan ve kendisine öfke ile karşılık veren kişiye karşı öfke biriktirmeye başlar ve bu biriken öfke zamanla öfke patlamalarına döner. Yapacağınız şey öfkesini yaşamasına izin vermenizdir, duygusuna değil davranışına sınır koymanızdır, peki nasıl? Mesela; "Oyuncaklarını toplamak istemiyorsun dimi ve bundan dolayı da öfkeleniyorsun hı hı ama dağıttın oyuncakları toplaman gerekiyor çünkü oyuncaklarını toplamadığında yeni bir oyuncak oynamamayı da seçmiş olursun” şeklinde hem duygu ve düşüncesini anlamış hem de seçimi ona bırakmış oluruz. Çocuğun yaşına ve gelişimine bakarak; pekiştireçler kullanabilir, alternatiflerler sunabilir ya da dikkatini farklı bir alana da çekerek duygularını regüle etmesinde çocuğa yardımcı olabiliriz. Bu yöntemlerle çocuğun anlaşılmamış, engellenmiş ya da reddedilmiş gibi olumsuz hislerin önüne geçerek öfke krizlerinin önüne geçebiliriz.
Bazı çocuklar daha sinirli,bu daha çok ne ile ilgili olabilir ?
Bazı çocukların daha fazla sinirli olması, anne ya da babasının da sinirli olması ile ilgilidir. Ya da çocuk geniş bir ailede yaşıyorsa o evin diğer üyelerinden birileri sinirli ise çocuk da sinirli yapı geliştirir. Mesela öfke anında öfkesini kontrol edemeyip kapı çarpan ya da yere kumanda fırlatan birini gören çocuk, kendi de öfkelendiğinde benzer tepkileri gösterir ve şöyle bir düşünce geliştirir: “Demek ki öfkelendiğimizde kapıları çarpmalıyız ve elimizde ne varsa sağa sola fırlatmalıyız.” Bu çıkarım ile çocuk yetişkini rol model alır.
Hibya Haber Ajansı