MENÜ
Ankara
Ankara Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
AK Parti Sözcüsü Çelik: “Türkiye Yüzyılı’nın bütün altyapısı tamamlanmıştır”
Gündem
30 Mayıs 2023 Salı 20:23

AK Parti Sözcüsü Çelik: “Türkiye Yüzyılı’nın bütün altyapısı tamamlanmıştır”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Çelik’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Sayın Cumhurbaşkanımız, açılış konuşmasında MYK’mıza hitap ederken öncelikle milletimizin bu sağduyusuna dikkat çekmiştir ve her bir vatandaşımıza teşekkür etmiştir. Aynı şekilde Cumhur İttifakı’na Sayın Cumhurbaşkanımıza destek veren bütün vatandaşlarımıza da şükranlarımızı sunuyoruz.  Önümüzdeki 5 yıllık dönem Türkiye Yüzyılı için son derece kıymetli, altın değerinde bir dönem olacak. Cumhurbaşkanımız konuşmasında önceliğimizin bütün bu işlerin yanı sıra depremzede vatandaşlarımızın yaralarının sarılması olduğunu ifade etti. Depremzede vatandaşlarımızın yaralarının sarılmasına dönük şu ana kadar yapılanların ve bundan sonra yapılacakları ifade ettiler.

Depremzede vatandaşlarımıza dönük özellikle seçimden sonra birtakım grupların, parti mensuplarının Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakı’mıza destek verdiği için yaptıkları saygısızlık bu seçim sürecinin en iç acıtan, en çok bizi üzen hadisesi olmuştur. Depremzede vatandaşlarımızın o zor koşullarda gösterdiği basiret karşısında bu vandallığı ve barbarlığı bir kere daha lanetlediğimizi ifade etmek isterim. Bu kürsüden defalarca ifade ettim helalleşme sözle olmaz, davranışla olur. Zor zamanlarda ortaya koyulacak tutumlarla olur diye. Depremzede vatandaşlarımıza dönük bu hadiseler göstermiştir ki, birilerinin helalleşme diye bahsettiği hadise tamamen altı boş, yalandan ibaret bir yaklaşım olmuştur.

Bu süreçte milli iradeye karşı en büyük saygısızlıklardan bir tanesi de 14 Mayıs gecesi 2 belediye başkanının çıkıp Sayın Kılıçdaroğlu’dan bahsederken biz Ankara ve İstanbul belediye başkanlarının ekrana çıkıp 13’üncü Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz diyerekten, daha sandıklar sayılmaya devam ederken, milli irade tecelli etmemişken milli iradeye dönük bir gasp yaklaşımı içerisine girmeleridir.

14 Mayıs’tan önce CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu çıkıp ‘Aman 14 Mayıs gecesi kimse dışarı çıkmasın’ diye büyük bir provokasyona imza atmıştı. Bu provokasyonla sanki Türkiye’de büyük olaylar olacak da devlet bunu engelleyecek güçte değilmiş gibisinden bir provokasyondu. Herkes gördü ki hem 14 Mayıs’ta hem 28 Mayıs’ta gayet huzur içerisinde o gece ufak tefek olaylar hariç sandığa gölge düşürecek herhangi bir olay olmaksızın bütün bu süreç başarıyla geçilmiştir.

Bütün bu demokrasi, özgürlük, değişim, çoğulculuk söylemlerinin arkasında o katı statüko en kesif biçimde duruyor ve yeniden Türkiye’yi birtakım karanlıklara götürmek için fırsat kolluyor. Bütün bu süreç seçim boyunca net bir şekilde görülmüştür.

Çok küçük bir oyla ikinci tura kalındı. Türkiye bunu ilk defa deneyimledi. Buraya gelinceye kadar da ilginç bir durum vardı. Aylarca CHP yandaşı gazeteciler, yorumcular bize sürekli olarak kendilerine şu cevabı vermemizi istedi. ‘Eğer seçim sonucu farklı bir şekilde ortaya çıkarsa siz buna saygı duyacak mısınız? diye. Bu çok yaygınlaşınca tabii bunu soru olarak gündeme getiren gerçek gazeteci, yorumcu arkadaşlarımıza saygı duyuyoruz. Bu söylem onlar tarafından yaygınlaştırılıp da siyasette gündem yapıldığı zaman onlar da haklı olarak sordu. Onların sormasında herhangi bir sakınca yok.

Biz hep şunu söyledik ‘Sandığa saygı gösterme konusunda sabıkası olan biz değiliz. Sabıkası olanlar karşıdakiler. Bu sorunun aslında onlara sorulması gerekiyor’ dedik. Biz genel seçimlerin hepsinde büyük bir başarı elde ettik ama yerel seçimlerde kazandığımız yer de kaybettiğimiz yer de oldu. Bütün sonuçlara saygı gösterdiğimizi ifade ettik.

Sivil siyaset, kendi gündemine hakim olarak, kendi alanını koruyarak yoluna devam etti. Bütün dünyanın takibi, yorumları neticesinde de Cumhurbaşkanımız ve Cumhur İttifakı açık ara bir galibiyetle bu seçimi sonuçlandırmış oldu. Böylece ortaya çıkan tablo aslında Türkiye Yüzyılı iradesinin milletimizden onay alması anlamına geldi. Aynı zamanda da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin milletimizden onay olması anlamına geldi.

Atatürk’ün 100 yıl evvel Cumhuriyeti İlanından 100 yıl sonra Türkiye Yüzyılı’nın ilan edilmesine kadar geçen süreçte demokrasimiz çok büyük tecrübeler edindi. Çok büyük sınavlar verdi ve milletimizin bütün demokratik kazanımları büyük acılara, engellemelere rağmen hakkedilmiş kazanımlar olarak önümüze geldi. Bugün itibarıyla bu demokrasi sınavında hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir kere daha onay almıştır. Çünkü karşımızdaki seçime girerken en büyük argümanlarından bir tanesi Güçlendirilmiş Parlamenter sistem diye aslında son derece eklektik, yamalı bohçaya benzeyen bir sistem üretmişlerdi. Türkiye’yi kaoslara götürecek, Türkiye’de eski vesayetleri yeniden canlandıracak bir sürü unsur barındıran, bir şekilde de devlet içinde devlet mekanizması oluşturmaya dönük sadece altılı masanın kariyer ihtiyaçlarını karşılamaya dönük bir yapılanmayı bir devlet modeli olarak sunmaya çalışmışlardı. Milletimizin buna da onay vermediği net bir şekilde görülmüştür.

Bütün vatandaşlarımız kazanmıştır. Türkiye’nin önü açıktır. Türkiye Yüzyılı’nın bütün altyapısı tamamlanmıştır. Dünden itibaren Cumhurbaşkanımızı arayan liderlerin dünyanın her tarafından ve her coğrafyasından aradıklarında söyledikleri şey ‘Bu yeni dönemde Türkiye ile daha güçlü bir iş birliği geliştirmek istiyoruz. Türkiye ile daha yakın çalışma üretmek istiyoruz’ şeklindedir.

Türkiye’deki seçimler bütün dünya tarafından yakinen izlenmiştir. Bütün dünya tarafından yakinen izlendiği gibi herkes Türkiye’deki yeni dönemi heyecanla karşılamıştır.

Türkiye’deki seçim mekanizmalarının ne kadar güvenilir olduğu da görüldü. Karşımızdaki adayın CHP başta olmak üzere bütün sistemdeki veri akışı çökerken bizde burada Seçim İşleri Başkanımız Sayın Ali İhsan Yavuz başkanlığındaki verileri doğru toplama, değerlendirmeyle ilgili mekanizmamız saat gibi işlemiştir.

Köşeye sıkışıldığı zaman yani kendi siyasi çelişkilerinin altında kaldıkları zaman nasıl bir iftira, yalan kampanyası içerisine girdiklerini gördük. Bunu yapmalarının sebebi, aylarca beraber yürüdükleri siyasiler ‘Kılıçdaroğlu kazanırsa biz Türkiye’de özerklik ilan edeceğiz, terörist başına imtiyaz vereceğiz’ dediğinde sustu. 14 Mayıs’ta milletten cevabı alınca bu sefer yalan siyaseti üretmeye kalktı. Bütün bu seçim sürecinin açık ara birinci yalanı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından söylenmiştir.  

Gelinen noktada bütün bu ilkesiz siyaset, CHP’li vatandaşlarımızın özellikle değerlendirmesi gereken bir tablo ortaya koymuştur. CHP’li vatandaşlarımıza söylenen şeylerin doğru olmadığı Sayın Kılıçdaroğlu açısından görülmüştür. Nitekim CHP teşkilatlarını çalıştırıp oyları yüzde 1 bile olmayan 3 partiye 40’a yakın milletvekili verilmesi de ironik bir hesap uzmanlığının neticesi olarak ortaya çıkmıştır.

Hangi partiye oy verirse versin bütün vatandaşlarımız kazanmıştır. Türkiye’ye, Türkiye’nin geleceğine güvenelim."

Soru-Cevap

Soru: Yeni kabinenin ne zaman açıklanacağı merak ediliyor. Zira cuma günü bunun olabileceği söyleniliyordu. Ancak belki cumartesiye de sarkabilir gibi bilgiler geliyor. Net olarak günü belli oldu mu?

Çelik: “Yüksek Seçim Kurulu Milletvekilliği Seçimi kesin sonuçlarını açıkladı. O sebeple 3 gün içerisinde yemin olacak. Fakat Cumhurbaşkanlığı seçimi kesin sonuçlarını açıklamadı. YSK’nın açıklamasını beklememiz gerekiyor.  YSK o açıklamayı yaptıktan sonra yemin töreni ve kabine takvimi başlayacak. Yemin töreninin yapıldığı akşam muhtemelen hem kabine açıklanmış olacak hem de bu bahsettiğiniz tören yapılacak.”

Hibya Haber Ajansı
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ankara Gazetesi